Fenerbahçe’nin sezon başında renklerine bağladığı Alexander Djiku suskunluğunu bozdu. Fransız basınına konuşan Ganalı stoper, sarı-lacivertlilere transfer sürecini anlattı. Alexander Djiku, Arda Güler’i örnek aldığını dile getirdi.
İsmail Kartal yönetimindeki Fenerbahçe’nin sezon başında bonservis bedeli ödemeden renklerine bağladığı Alexander Djiku dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Fransız basınından Foot Mercato’ya konuşan Ganalı savunmacı çarpıcı ifadeler kullandı.
Strasbourg’dan ayrıldığı dönemi anlatan Alexander Djiku, “Yaz dönemini çok sakin ve dingin şekilde geçirdim. Kariyerimin geri kalanı için bunun çok önemli bir seçim olduğunu biliyordum. Bu nedenle lisanslı bir temsilci olan kardeşim Jenhisghan Djiku ile mümkün olan en iyi seçimi yapmak için düşünmeye zaman ayırdık” dedi.
Strasbourg’un durumu hakkında konuşan 29 yaşındaki stoper, “Evet tabii ki fırsat buldukça eski takım arkadaşlarımla konuşuyorum ve onlara bakıyorum. Sezon başlangıcını takip ettim, özellikle muhasebe anlamında çok iyi bir sezon geçirdiler. Ama onlar için endişelenmiyorum çünkü bu kadroda ve bu kulüpte en azından ilk 10’a girecek kadar kalite var” ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe’ye transfer sürecini anlatan Alexander Djiku, “Danışmanımla birlikte bu seçimi birkaç nedenden dolayı yaptık. Öncelikle bize sunulan spor projesi bizi heyecanlandırdı. Edin Dzeko, Dusan Tadic, Fred, Dominik Livakovic gibi harika isimlerle sözleşme imzalayarak ultra rekabetçi bir takım oluşturmak istediklerini bize anlattılar. Ayrıca kulübün bir Avrupa Kupası’nda da oynuyor olması benim tercihimde önemliydi. Bunu zaten Strasbourg’da oynamıştım ve kısa vadede yeniden yaşamak istedim” diye konuştu.
Arda Güler, Kim Min Jae ve Simon Kjaer’i örnek aldığını belirten Ganalı savunmacı, “Aynı zamanda çok fazla görünürlük sağlayan bir kulüp. Fenerbahçe’den geçen birçok oyuncunun daha büyük kulüplerde yer aldığını gördük. Napoli’ye imza atan Kim Min-jae’yi, Real Madrid’e imza atan Arda Güler’i ve Sevilla FC’ye Simon Kjær’i örnek gösterebilirim. Bu nedenle, daha fazla gelişmek ve konfor bölgesinde kalmamak, kariyer geliştirme mantığı açısından doğru bir sıçrama tahtasıydı. Ben de olgunluğa ulaşacağım bir yaşa ulaştım. Benim için 200 Ligue 1 maçının ardından yurt dışına çıkmanın tam zamanıydı, bu kulüpteki heyecandan bahsetmiyorum bile, bu da gerçek bir artı. Taraftarlar gerçekten tutkulu ve formanızı terletme steği uyandırıyorlar. İşte tüm bu nedenlerden dolayı, mantıklı ve doğal olarak, Fenerbahçe kulübüne katılmayı tercih ettik” açıklamasını yaptı.
İstanbul’u yavaş yavaş keşfettiğini vurgulayan Alexander Djiku, “Burada kendimi çok iyi hissediyorum. Ailem de buraya çok iyi adapte oldu. Dolayısıyla, Avrupa’nın büyük başkentlerine çok benzeyen bu İstanbul şehrini yavaş yavaş keşfetmenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.
Türkiye Ligi’nde tecrübeli isimlerin futbol giydiğini belirten 29 yaşındaki stoper, “Türkiye liginin değeri bilinmeyen bir lig olduğunu söyleyebilirim. Portekiz veya Hollanda ligi gibi Avrupa sahnesinde daha iyi performans göstermesi gereken çok iyi bir lig. Ayrıca Fransa’ya kıyasla burada daha tecrübeli oyuncuların olduğunu da görüyorum. Sürekli gol atma arzusu ve aynı zamanda çok fazla bireysellik var. İster küçük ister büyük takımlar bireyselliğe çok güveniyorlar. Daha az çeşitli kolektif oyun projesi var. Ligin seviyesi, Hırvatistan ve Galler’in önünde neredeyse EURO 2024’e katılmaya hak kazanan milli takımda da hissediliyor” ifadelerini kullandı.
Stadyumdaki atmosferlere değinen Alexander Djiku, “Açıkçası kariyerim boyunca harika atmosferlerde oynadım, özellikle de Bastia’da Furiani ya da Strasbourg’da Meinau gibi bulunduğum kulüplerde. Ancak bu gerçekten bir adım daha yukarıda. Türklerin tutkulu olduğunu görüyoruz. Gerçekten inanılmaz bir coşku var. Bunu anlamak için deneyimlemeniz gerekir. Gerçekten güzel olan tüm stadyumlarda harika atmosferlerin olması. Başta Fenerbahçe olmak üzere her yerde çok sayıda taraftar var. Türkiye’nin en çok taraftara sahip kulübü olduğumuzu düşünüyorum. Dürüst olmak gerekirse atmosfer inanılmaz. 2005’teki o meşhur İstanbul mucizesiyle (AC Milan, Liverpool’a karşı ilk yarıda 3-0 öndeydi, daha sonra takıma katılıp penaltılarla mağlup olmuştu) 2005’tekinden sonra geçen yıl da Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yapmalarının nedeni kesinlikle bu” diye konuştu.
Takım arkadaşlarının kendisini çok iyi karşıladığını dile getiren Alexander Djiku, “Adaptasyonum çok iyi geçti çünkü takım arkadaşlarım tarafından çok iyi karşılandım. Antrenmanlarda onlara katıldım ve sezona başlamadan önce birkaç hazırlık maçı oynadım. Niteliklerimi göstermeyi başardım ve sezon başından itibaren maçları bir araya getirmeyi başardım. Bir kulübe geldiğinizde bu çok önemlidir. Umarım sahalara döndüğümde de aynı şeyi yaparım” dedi.
Sakatlığına dair gelen soruyu cevaplayan Alexander Djiku, “Kulübümüz açısından sezona tarihi bir başlangıç ??yaptık. Avrupa’nın en iyi defansı olurken, 19 maçta üst üste 19 galibiyet almayı başardık. Bu kulüp tarihinde bir ilk. İyi bir durumda olduğunuzda mutlaka durmak istemezsiniz. Ne yazık ki bunlar hayatın kaprisleri. Bu benim ilk sakatlığım değil ve kesinlikle son da olmayacak. Her halükarda, döndüğümde nüksetmemek için mümkün olduğunca sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde iyileşmek için beslenme, fiziksel rehabilitasyon ve tıbbi bakım açısından elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum” yorumunda bulundu.
Fenerbahçe’nin Konferans Ligi’ndeki hedefini anlatan Alexander Djiku, “Buraya geldiğimde aradığım şey buydu. Böylece Fenerbahçe’de Avrupa Kupası’na dönmeyi başardım ve bundan çok mutluyum. Bunlar, Avrupa Kupası’nda oynayabilecek bir oyuncunun kariyerinde oldukça özel anlardır. Bundan çok gurur duyuyorum. Grubumuzun birincisi olduğumuz için şimdilik işler çok iyi gidiyor. Direkt olarak çeyrek finale kalabilmek için burayı devam ettirmemiz ve korumamız, sonrasında da mümkün olduğu kadar ileri gitmemiz gerekecek çünkü Fenerbahce’de her konuda performans göstermemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Ganalı savunmacı sarı-lacivertlilerin son 3 maçında mağlup olmasıyla ilgili soruya şu cevabı verdi:
“Yıl içinde böyle bir dönemin yaşanacağını biliyorduk çünkü bütün dizilerin bir sonu var. Şu anda sakatlıklardan kurtulmuş değiliz. Yaklaşık dokuz veya on tane eksik oyuncumuz var ve Temmuz ortasından bu yana her 3 günde bir oynuyoruz, takım arkadaşlarımızın çoğunun hala her molada fazladan 2 maç oynadığı uluslararası aralardan bahsetmiyorum bile. Bazılarının Kasım ortası olmasına rağmen şimdiden 25’ten fazla maçı var. Dolayısıyla takımda son 3 maçı lehimize çevirecek tazeliğin azaldığı kesin. Ama endişelenmiyorum. Zafer yoluna çok hızlı bir şekilde döneceğiz çünkü teknik direktör İsmail Kartal’la birlikte çok çalışkan, kendinden talepkar, kazanma zihniyetine sahip bir grubuz. er gün, her antrenmanda üçük detayları mükemmelleştirerek bizi Türkiye şampiyonluğuna taşımaya çalışıyoruz.”
Cengiz Ünder’le birlikte forma giymesine dair konuşan Alexander Djiku, “Geldiğinde çok iyi başladı. İlk maçında Edin Dzeko’ya asist yaptı. Maalesef sonrasında sakatlandı. Orada yavaş yavaş geri dönmeye başlar. Çok iyi bir son pas, top sürme ve bitiricilik becerisine sahip, bu yüzden takıma fayda sağlamasını sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.
Afrika Uluslar Kupası’nda forma giyeceğini vurgulayan Ganalı stoper, “Evet ister antrenman ister maç olsun, ister kadro seçimi olsun her şeyi takip ediyorum. Sakatlığımla ilgili olarak süreç devam etse de Afrika Uluslar Kupası başlamadan çok önce döneceğim. Bu konuda endişelenmiyorum” açıklamasını yaptı.
Afrika Uluslar Kupası favorileriyle ilgili soruya Alexande Djiku şu cevabı verdi: “Bana göre favoriler, oynadıkları Dünya Kupası’na göre son şampiyon Senegal ve Fas. Daha sonra futbolda her zaman sürprizler olur.”