İstanbul Esenyurt’ta, özel güvenlik müdürü Birol Yıldırım’ın müdahili olduğu olay için gittiği polis merkezinde hayatını kaybetmesine ilişkin 12 polisin yargılandığı davada, savcılık mütalaasını açıkladı. Savcılık 7 polisin üçer yıl sekizer aydan 12’şer yıla hapisle cezalandırılmasını istedi.
İstanbul’un Esenyurt ilçesinde özel güvenlik müdürü Birol Yıldırım’ın müdahili olduğu olay için gittiği polis merkezinde yaşamını yitirmesine ilişkin 12 polisin yargılandığı davada yeni gelişme yaşandı. Savcılık, olayla ilgili mütalaasını açıkladı.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanıklar katılmazken tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmada, esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, Yıldırım’ın vefatından bir gün önce meydana gelen olayda, Esenyurt’taki bir kafenin sahipleri, bir polis memuru ve mağdur Barış Uysal arasında tartışma yaşandığını ve olayda polis memurunun darbedildiğini ve mağdurların gözaltına alındığını anımsattı.
Özel güvenlik müdürü maktul Birol Yıldırım’ın mağdurların durumunu sormak maksadıyla polis merkezine gittiği, kafe işletmeciliği yapan kişilerle tartışarak tehditkar ifadeler kullandığı aktarılan mütalaada, maktulün polis memurlarınca uyarılmasına rağmen bu tavırlarına devam ettiği bildirildi. Mütalaada, işletmecilerin şikayeti üzerine Yıldırım’ın sanık polis memurlarınca polis merkezine alınmak istediği esnada fiziki olarak direndiği anlatılarak, zor kullanılarak polis merkezine götürülen Yıldırım ile mağdurlar Barış Uysal ve Alihan Uysal’ın mutfak bölümüne yüzleri duvara dönük ve yere çömeli halde tutuldukları belirtildi.
Ters kelepçe takılması üzerine maktul Yıldırım’ın “Ben kalp hastasıyım, kalbimde stent var.” sözlerinin dikkate alınmadığı bildirilen mütalaada, sanık polislerin karakolda Yıldırım ve diğer mağdurları darbettiği, üzerlerine su döktükleri, bilerek maktulün nasır olan ayağına basıp canını yaktıkları, bu esnada fenalaşan maktulün 6 Haziran 2021’de olay yerinde vefat ettiği kaydedildi. Yıldırım’ın otopsi raporunun yer aldığı mütalaada, maktulün maruz kaldığı stresin kendisinde mevcut olan kronik kalp damar hastalığını aktif hale getireceği ve olayla ölüm arasında tıbben illiyet bağının olacağı aktarıldı.
Sanıkların, hastalığını bilmelerine rağmen eylemlerine devam etmeleri sebebiyle maktulün yaşadığı stres sonucu kalp krizi geçirerek vefat ettiği kaydedilen mütalaada, sanıkların bilinçli taksirle hareket etmiş olduklarının kabulü ve bilinçli taksirle ölüme neden olmak suçundan sorumlu tutulmaları gerektiği değerlendirildi.
Sanıklardan komiser yardımcısı İ.A.S, polis memurları M.C.K., İ.G., E.K., M.Ş., M.Ş. ve B.K’nin maktule ve mağdurlara vurarak darp ile cebir uyguladıkları sabit olduğu ifade edilen mütalaada, diğer sanıklar S.Y., E.G., K.Y., H.K. ve C.G’nin eylemlerinin sabit olmadığı bildirildi. Mütalaada, sanıklar komiser yardımcısı İ.A.S., polis memurları M.C.K., İ.G., E.K., M.Ş., M.Ş. ve B.K’nin, maktul Birol Yıldırım’a karşı “bilinçli taksirle ölüme neden olma”, mağdurlar Barış Uysal ve Alihan Uysal’a yönelik “sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kasten yaralama” suçlarından toplam üçer yıl sekizer aydan 12’şer yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Diğer 5 sanığın ise üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılabilmelerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, çelişkisiz ve inandırıcı delil bulunmadığı ve suçu işledikleri sabit olmadığından beraatleri talep edildi. Mahkeme, taraf avukatlarına mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı erteledi.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık İ.A.S’nin, Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipler Amirliğinde komiser yardımcısı, diğer sanıkların da polis memuru olarak görev yaptığı anlatılıyor. İddianamede, sanıkların, müştekilerin iddiası ve tanıklığına göre kalp hastası olduğunu bildikleri Birol Yıldırım’ın ölümüne sebebiyet verecek nitelikte kusurlu oldukları belirtiliyor. İddianamede, komiser yardımcısı İ.A.S. ile diğer sanıklar M.C.K., İ.G., M.Ş., M.Ş., E.K. ve B.K’nin “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan ayrı ayrı 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar, müştekiler Barış Uysal ve Alihan Uysal’a yönelik eylemleri nedeniyle ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Diğer 5 sanığın da “kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle kasten yaralama” suçundan cezalandırılması talep ediliyor.