‘Şeytani canavar’ eşinin cesedini 224 parçaya bölüp, nehre attı!

Nicholas Metson, eşi Holly Bramley’in cesedini bir hafta boyunca sakladı, ardından arkadaşına kalıntılarını taşımasına yardım etmesi için 50 sterlin teklif etti. Eşinin cesedini 224 parçaya bölen şeytani koca, daha sonra zavallı kadının naaşından geriye kalanları nehre atmasına yardım etmesi için arkadaşına 50 sterlin ödedi, cani adam ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

BİR HAFTA SAKLADI

Nicholas Metson, Holly Bramley’i Mart 2023’te en az dört defa bıçakladıktan sonra onu parçaladı ve cesedinden kalanları paylaştıkları dairenin mutfak kilerinde bir hafta boyunca sakladı. İngiliz mahkemesi, Metson’ın büyük miktarlarda temizlik ürünleri satın alarak ve 28 yaşındaki okul arkadaşı Joshua Hancock’u vücut parçalarının Witham Nehri’ne taşınmasına yardım etmesi için görevlendirerek ‘barbarca’ eylemini örtbas etmeye çalıştığını dinledi.

‘YATAĞIN ALTINDA’

İngiliz medyasına göre; mahkeme sırasında hakime, Metson’ın polis memurları eşini ararken onun ‘yatağın altında saklanıyor olabileceği’ yönünde şaka yaptığı bildirildi. Ayrıca 26 yaşındaki kadının arkadaşlarına onları onun hala hayatta olduğu konusunda kandırmak için Facebook hesabını kullandı. Barbarca hayattan kopardığı genç kadının banka hesabından kendisine para gönderdi ve kendisini terk ederek Manchester’a taşındığını kurgulamaya çalıştı. Cep telefonunda yapılan aramada 28 yaşındaki Metson’un internette ‘cesetten nasıl kurtulurum?’, ‘karım ölürse ne gibi faydalar elde edebilirim?’ ve ‘tanrı cinayeti affeder mi?’ gibi aramalar yaptığı ortaya çıktı.

NEHİRDE BULUNDU

Genç kadının cesedinin kalıntıları, son kez görülmesinin üzerinden bir haftadan fazla süre geçtikten sonra nehirde bulundu. Cesedi bulan yürüyüşçü, bir insan elini fark edene kadar kalıntıların bir hayvana ait olduğunu sanıyordu. Bramley’in kalbinin bazı kısımları da dahil olmak üzere bazı kalıntılarının ise hiçbir zaman bulunamayabileceği kaydediliyor.

SUÇUNU KABUL ETTİ

Metson, duruşma öncesinde başlangıçta cinayeti reddetti, daha sonra ise suçunu kabul etti. Geçtiğimiz Pazartesi günü en az 19 yıl 316 gün olmak üzere ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bramley’in annesi Annette, Bramley’i ‘şeytani bir canavar’ olarak damgalayarak, genç kadını ‘ailesinin istismarcı olduğu’ konusunda manipüle ettiğini de ekledi ve aile olarak ‘hayal edilemeyecek acılar’ çektiklerini söyledi. Kızını ‘güzel, nazik ve sevgi dolu’ olarak nitelendiren acı dolu anne şöyle konuştu: 

“Son anlarının acıyla dolu olması sonsuza kadar aklımızdan çıkmayacak. Onun canı, insan hayatına hiç saygı duymayan biri tarafından alındı. Cinayete giden yıllarda Holly’yi görmemiz engellendi. Ölümünden önce onu görmemiz engellendi ve canavarca eylemleriyle, onu ölümünden sonra dahi göremeyeceğimizden emin oldu. Holly her zaman kalbimizde olacak, onu ve hayatımızdaki etkisini asla unutmayacağız.”

DEHŞET EVİ

Mahkeme ondan geriye kalanlar bulunmadan önce duruşmayı düzenledi ve Bramley kayıpken yerel polis onun ve Metson’ın paylaştığı daireye aradı. Metson memurlara, eşinin 19 Mart’ta yerel bir akıl sağlığı krizi ekibinin iki üyesiyle birlikte evlerini terk ettiğini anlattı. Memurlar dairede ‘güçlü bir çamaşır suyu ve amonyak kokusu’, havlu üzerinde bir testere, banyolarında kan lekeli çarşaflar ve yatak odalarının zemininde ise, büyük bir kan lekesi fark ettiler.

ARKADAŞINA PARA TEKLİFİ

Polis, Metson’ın eşinin kaybolmasıyla ilgili söylediklerinin yalan olduğunu tespit ettikten sonra tutuklandı ve eşini öldürmek ve adaleti saptırmakla suçlandı. Kan donduran arama geçmişinin yanı sıra, 25 Mart’ın erken saatlerinde arkadaşına bir ‘iş’ konusunda yardım etmesi karşılığında para teklif ettiği mesaj da yetkililer tarafından tespit edildi.

Hancock 5 Nisan’da tutuklandı ve adli tabibi engellemekle suçlandı. Kapsamlı güvenlik kamerası araştırmaları, Metson’un 25 Mart’ın erken saatlerinde çok sayıda çantayı 14. kattaki dairesinden bir asansöre taşıdığını ve ardından arabaya koyduğunu gözler önüne serdi. Başlangıçta eşini öldürdüğünü inkar eden ancak 23 Şubat’ta suçunu itiraf eden cani adam ve aynı duruşmada adli tabip soruşturmasını engellemek amacıyla cesedin imha edilmesi suçunu kabul eden Hancock, Bramley’in perişan ailesinin üyeleriyle yüzleşti.