CHP’de “mutlak butlan” davası yaklaşırken Kemal Kılıçdaroğlu, kayyum tartışmasına yeniden açıklık getirdi. “Partimizi kayyuma bırakamayız” sözünü yineleyen Kılıçdaroğlu, çözümün parti içinde ortak akılla bulunacağını söyledi.
CHP’de kurultaya ilişkin dava ve “mutlak butlan” tartışmaları, partideki kaosun bitmediğini gösteriyor. Geçtiğimiz eylül ayında başlayan tartışmalar, 24 Ekim’de görülecek duruşma öncesi yeniden gündeme geldi.
Daha önce “Mutlak butlan kararı çıkarsa görevi kabul ederim” açıklaması yapan CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci Faruk Bildirici’ye açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, partiyi dışarıdan kayyuma bırakmadan sorunu çözmeye devam edeceklerini vurguladı.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle açıkladı:
“Haziran ayında açıklamamda geçen ve haberde 8 sütun olarak yer alan süreç, bilgim ve fikrim dışında gerçekleşti. ‘Partimizi kayyuma bırakamayız’ ifadem, kamuoyunda konuşulan şekliyle bir sonuçla karşı karşıya kalırsak, önceki dönem Genel Başkanlarımız, partimizin yetkili organları, milletvekilleri, il ve ilçe başkanlarımızla bir araya gelerek ortak akla başvuracağımız ve süreci dışardan kayyuma bırakmadan parti içinde el ele aşacağımız anlamına geliyordu.”
Kılıçdaroğlu, 24 Haziran 2025 tarihinde Sözcü Gazetesi’ne verdiği açıklamada da aynı hassasiyeti dile getirmişti. O açıklamada, “Umarım mutlak butlan çıkmaz ama olursa da partimi kayyuma terk edemem. Ben kabul etmesem kayyum gelecek. Karardan sonra Özel ile oturur konuşuruz” ifadelerini kullanmıştı.
Eski Genel Başkan, gazetecilere mümkün olduğunca cevap verdiğini belirterek, partiyi içten ve demokratik yollarla yönetmeye devam edeceklerini aktardı. “Bu sıkıntılı süreci dışarıdan müdahaleye bırakmadan, parti içindeki yetkili organlarla birlikte çözmek önceliğimizdir” dedi.
CHP’deki “mutlak butlan” tartışmaları, hem kurultay sürecini hem de partinin yerel ve genel politikalarını etkileme potansiyeli taşıyor. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, partideki gerginliği ve belirsizliği azaltmayı hedefliyor. Parti içi birlik ve ortak akıl vurgusu, CHP’nin kriz dönemlerinde demokratik yöntemlerle çözüm bulma çabasının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Önümüzdeki duruşma, tartışmaların seyrini ve partideki yönetim dengelerini netleştirecek kritik bir dönemeç olarak öne çıkıyor. CHP üyeleri ve siyasi gözlemciler, partinin bu süreci nasıl yöneteceğini yakından takip ediyor.