Avusturya yakın tarihinin en büyük casusluk skandalıyla karşı karşıya

Eski bir istihbarat görevlisinin tutuklanması, Rusya’nın geniş çaplı sızma faaliyetlerine, gevşek resmi denetime ve casusluk romanlarını aratmayacak kadar gizemli olayları gün ışığına çıkardı.

Avusturya yakın tarihinin en büyük casusluk skandalıyla karşı karşıya
Yayınlama: 09.04.2024
A+
A-

Avusturya son yılların en büyük casusluk skandalıyla karşı karşıya. 29 Mart’ta tutuklanan eski istihbarat görevlisi Egisto Ott’un 86 sayfalık tutuklama emri ülkeyi şaşkınlığa uğrattı. 

Ott, cep telefonu verilerini Rus istihbaratına teslim etmek, önde gelen bir gazetecinin evine soygun planlanmasına yardımcı olmak ve Almanya’da Rusların emriyle işlenen bir cinayetin ardından Rus istihbaratına Avrupa’daki operasyonlarını daha etkin hale getirmek için “iyileştirici önerilerde” bulunmak şüphesiyle tutuklandı.
Tutuklama emrinde, Rus muhalifler, iş adamları ve FSB’den ayrılmış eski bir subay da dahil olmak üzere casusluk yapılan kişilerin uzun bir listesi yer alıyor.

Tutuklama emrine göre Ott’un, dolandırıcılık şüphesiyle aranmakta olan Avusturyalı Jan Marsalek’e hassas bilgiler sağladığından şüpheleniliyor. 2020’deki çöken Alman ödeme şirketi Wirecard’ın işletme müdürü Marsalek’i doğrudan Rus istihbarat teşkilatı FSB ile ilişkilendiriliyor. En az 2014 yılından bu yana Rus istihbaratıyla bağlantıları olduğu aktarılan Marsalek’in halen Rusya’da olduğu sanılıyor.

Öte yandan Ott’un Bulgar araştırmacı gazeteci Christo Grozev’in Viyana’daki adresini öğrenerek Marsalek’e verdiği bildirildi. Savcılar Marsalek’in daha sonra Grozev’in dairesine girip bir dizüstü bilgisayar ve USB bellek çalması için bir ekip görevlendirdiğini belirtti. Grozev, 2018’de eski Rus istihbarat görevlisi Sergei Skripal’in ve 2020’de Rus muhalefet lideri Alexei Navalny’nin zehirlenmesine karıştığı iddia edilen Rus subayların izini sürüyordu. Bulgar gazeteci, Avusturyalı yetkililerin kendisine artık güvenliğini garanti edemeyeceklerini söylemesi üzerine geçen yıl Viyana’dan taşınmıştı.

Eski bir polis memuru olan Ott, Avusturya’nın artık feshedilmiş olan iç istihbarat teşkilatı BVT’de gizli ajanları yönetmeye başlamadan önce 2001-2012 yılları arasında Türkiye ve İtalya’da istihbarat görevlisi olarak çalışıyordu. Ott, Rusya için casusluk yapabileceğine dair iddiaların ilk kez ortaya çıktığı 2017 yılında BVT’den uzaklaştırıldı, ancak ertesi yıl Avusturya polis akademisinde çalışmak üzere yeniden atandı. 

Ott’un bu dönemde üç eski üst düzey Avusturya İçişleri Bakanlığı yetkilisinin Tuna Nehri’ndeki bir tekne gezisinde suya düşen hassas ve kişisel bilgiler içeren cep telefonlarını ele geçirdiği ve Marsalek için çalışan bir ajana teslim ettiği belirtiliyor.

Ott, 2021 yılında, Rusya ile bağlantılı olduğu iddialarına ilişkin soruşturmanın devamı için açığa alındı ve gözaltına alındı. Yetkililerin hakkındaki kanıtların çok zayıf olduğu sonucuna varması üzerine yaklaşık dört hafta sonra serbest bırakılmıştı.

Soğuk Savaş sırasında Demir Perde’nin yanında yer alan Avusturya uzun süre Moskova ile yakın bağlarını korudu. Askeri tarafsızlık politikasına sahip bir Avrupa Birliği üyesi olan ülke uzun yıllarca bir casusluk merkezi olarak biliniyor.

Avusturya İstihbarat, Propaganda ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi’nden tarihçi ve casusluk uzmanı Thomas Riegler, Ott davasının “Avusturya’nın yakın tarihinin en büyük casusluk hikayelerinden biri olma potansiyeline sahip olduğunu” görüşünde.

Riegler bu durumu “Dava, uluslararası boyutu ve sadece casuslukla değil, aynı zamanda Avusturya siyasi sistemine sızma ve ülkenin iç güvenliğinin zayıflatılmasıyla ilgili olması nedeniyle özel.” diye açıkladı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.