Boeing’in tepe yöneticisi Calhoun yıl sonu görevden ayrılacağını açıkladı

Amerikan uçak üreticisi Boeing’in İcra Kurulu Başkanı David Calhoun, yaşanan bir dizi güvenlik sorunu ve kazanın ardından zor duruma düşen şirketten yıl sonunda istifa edeceğini açıkladı. 

Calhoun’ın kararı, ocak ayı başında Alaska Havayolları’na ait  yeni bir 737 Max uçağındaki bir panelin havada patlamasından bu yana yoğun baskı altında olan şirkette bir yönetim değişikliği talebi kapsamında geldi. Calhoun pazartesi günü çalışanlara gönderdiği bir notta 5 Ocak’taki kazayı “Boeing için bir dönüm noktası” olarak nitelendirerek şirketin her kademesinde güvenlik ve kaliteye tam bağlılığın önemini vurguladı. 

Ayrılma kararının kendisine ait olduğunu belirten 67 yaşındaki Calhoun “Dünyanın gözü üzerimizde ve son yıllarda Boeing’i yeniden inşa etmek için birlikte çalışırken edindiğimiz tüm bilgileri temel alarak bu andan daha iyi bir şirket olarak çıkacağımızı biliyorum.” dedi.

YÖNETİMDEKİ DEĞİŞİKLİKLER

Şirketin tepe yönetimindeki değişim, ABD’li bir grup havayolu şirketinin Alaska Havayolları kazasıyla ilgili endişelerini dile getirmek üzere Calhoun’un olmadığı bir görüşme talebi üzerine gelişti. Şirket, Calhoun’ın ayrılma kararını duyurmasının ardından, yönetim kurulunun eski Qualcomm CEO’su Steven Mollenkopf’u yeni başkan olarak seçtiğini ve Calhoun’un yerine geçecek kişinin aranmasına öncülük edeceğini açıkladı.

Öte yandan Boeing’in ticari uçaklar biriminin başkanı ve icra kurulu başkanı Stan Deal’in derhal emekliye ayrılacağı ve şirketin işletme müdürü Stephanie Pope’un bu birime liderlik edeceği bildirildi. Yönetim Kurulu Başkanı Lawrence Kellner da bir sonraki hissedarlar toplantısında yeniden seçilme niyetinde olmadığını duyurdu.

Calhoun, Boeing 737 Max uçaklarının 2018’de Endonezya’da ve 2019’da Etiyopya’da düşmesi üzerine toplam 346 kişinin hayatını kaybettiği kazaların ardından kovulan Dennis Muilenburg’un yerine Ocak 2020’de göreve gelmişti.
Uzmanlar ve yatırımcılar yönetim kurulundaki bu değişim sürecininin bir süredir güven ve değer kaybetmekte olan şirket için olumlu olacağı beklentisini dile getiriyor, ancak bunun gerçekleşmesinin Calhoun’un halefine ve şirketin kültürünün tepeden değiştirilmesine bağlı olduğunu vurguluyor.