Cennet’in çocukları

Köy okullarında görev yapan eğitim neferlerinden Cennet Öğretmen, Siirt Pervari Kocaçavuş Köyü’ndeki öğrencilerinin dezavantajlarını ortadan kaldırmak için canla başla çalışıyor.

Cennet’in çocukları
Yayınlama: 28.02.2024
A+
A-

UĞUR YILDIRIM – Türkiye’nin doğusunda Herekol Dağı eteklerine kurulmuş Siirt Pervari’de köy öğretmenleri, hiç bilmedikleri coğrafyalarda köy çocuklarına eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için canla başla mücadele ediyor.

Birleştirilmiş sınıflarda yeri geliyor resmi yazışmalar yapıyor, yeri geliyor okulu temizleyip, odun kırıyor, sobayı yakıyorlar. Milliyet, Pervari Kocaçavuş Köyü’nde 4 yıldır sınıf öğretmenliği yapan Cennet Öztürk (29) ve “çocuklarım” dediği öğrencileriyle bir hafta geçirdi.  

14 HANEDEN, 7 ÖĞRENCİ

Derin bir vadinin üstüne kurulmuş köyde 14 hanede 100’e yakın kişi yaşıyor. Köyün hemen karşısında bulunan okulda ise sadece 7 öğrenci var. Sedef Taşkın, Muhammet Aka, Bünyamin Aka, Kasım Coşkun 4. sınıf öğrencileri; Medeni İlter, Hülya Aka 3. sınıf; Zehra Taşkın ise 2. sınıf öğrencisi. Çocuklar kendi aralarında Kürtçe, öğretmenleri ile Türkçe konuşuyor. Sedef, diş hekimi olmak istiyor, Bünyamin polis, Zehra ise fotoğrafçı. 

Cennet Öğretmen Adanalı. 4 yıl önce atandığı Pervari’de köyün çocukları ile birlikte büyümüş. Öğretmen olmak için çok beklemiş, Pervari’ye ataması çıkınca da koşarak gelmiş. Okulun yıpranan bayrağını yenileyerek başlamış işe. Elbistan’da doktorluk yapan eşiyle sınıfı temizlemiş, binayı boyamış, okulu öğrenciler için cazip bir yere çevirmiş.   

Evi ve okul arasına sıkışmış bir hayatı var. Okula öğretmenlerle birlikte tuttukları servisle gidip geliyor. Pervari sadece çocuklar için değil bölgede çalışan memurlar için de çok zor bir yer. İlçede sinema, tiyatro ya da boş vakitlerini değerlendirebilecekleri bir yer yok. Burada görev yapan öğretmenler sevdiklerinden uzakta, biraz da hayatı erteleyerek yaşıyorlar. Cennet Öğretmen, “Çocuklar olmasa burada hayat geçmez” diyor. 

Cennet’in çocukları

HEM DERS HEM EĞLENCE

Pervari’nin heybetli dağları karla örtülmüş. Hava soğuk. Cennet Öğretmen sobaya bir odun daha atıyor. Saat 08:30’da ders başlayacak. Öğrenciler teker teker geliyor. Çantasını bırakan, sobanın başına oturuyor. Köy okulunun bahçesinde keçiler otluyor. Cennet Öğretmen, derslerin çoğunu uygulamalı anlatmaya çalışıyor. Fen Bilgisi dersinde “ses ve özellikleri” konusu işlenirken çocuklar uygulamayı kör ebe oyunuyla yapıyor.  

Resim dersi okulun bahçesinde. Köyden gelen süt ile çocuklara sütlü çikolata yapılıyor. Yavru TEMA eğitim programı kapsamında yerlere uzanıp bulutları gözlemliyoruz. Son derste hep birlikte film seyredeceğiz. Cennet Öğretmen, öğretmenevinde patlattığı mısırları çocuklara dağıtıyor. Mısır yenilerek keyifle izlenen filmin ardından kirlenen yeri süpüren de yine kendisi. 

EVDE DE TAKİPTE 

Cennet Öğretmen’le birlikte ODAK projesi kapsamında 4. sınıf öğrencisi Bünyamin Aka’nın evindeyiz. Velileri bilgilendiriyor; Bünyamin’in evdeki ortamını kontrol ediyor. Bünyamin 8 kardeşiyle birlikte sobanın yandığı tek göz odada kalıyor. Öğle vakti keçilerin beslenmesi gerekiyor. Annesi Seyran Aka, Bünyamin’in okumasını çok istiyor. Pervari’de yaşanan terör olayları yüzünden okuyamadığını anlatan Seyran Aka, “Ben öğrenciyken bir senede 11 öğretmen değişmişti. Kimse Pervari’de kalmak istemiyordu. Şimdi öğretmenimiz 4 yıldır bizimle. Çocuklarımın okumasını çok istiyorum” diye konuşuyor. 

KIZLAR OKUSUN DİYE…

Kız çocukları ilkokuldan sonra genelde okula devam etmiyor. Bunu değiştirmek için öğretmenler, aileler, muhtarlar, imamlarla sürekli konuşuyor. Sınıfın en parlak öğrencilerinden 10 yaşındaki Sedef Taşkın, ev işlerinde annesine yardım ediyor, hayvanlara bakıyor. Şehirdeki yaşıtlarının imkanlarına sahip olmayan Sedef, en temel hakkı olan oyun hakkına bile erişemiyor. 14 çocuğu bulunan Baba Kadir Taşkın, “Biz çobanlık yaptık. Çocuklarımız okusun istiyoruz. Sedef’i de okutmak için fedakarlık yapacağız” diyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.