MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin il başkanları toplantısı çerçevesinde düzenlediği basın toplantısında yerel seçime yönelik mesajlar verdi, gündeme dair açıklamalar yaptı.
ANKARA Milliyet – Bahçeli özetle şunları söyledi:
KARŞILIKSIZ ÖZVERİ: MHP, 31 Mart 2024 tarihini, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılına ivme verecek demokratik bir sınır hattı olarak değerlendirmektedir. AK Parti’yle yapılan görüşmelerimizde, ülkemiz ve geleceğimiz adına her türlü özveriyi karşılık beklemeksizin gösterdiğimizi samimiyetle paylaşmak istiyorum. Mesele, hangi belediye başkanlıklarının partimizin uhdesinde olmasından daha çok Cumhur İttifakı olarak neyi, nasıl, nereye kadar başaracağımızın ilkesel tutum ve duruşunun Türkiye’miz adına ön hazırlığını yapmaktır. ‘Sen onu aldın, ben bunu aldım, sen çok aldın, ben az aldım’ diyecek, bulanık suda balık avlayacak ne tıynetimiz ne de merakımız vardır. Cumhur İttifakı kararını vermiş, mutabakata varmış, 31 Mart 2024 tarihi için yola koyulmuştur AK Parti ile çözemeyeceğimiz bir mesele de olmayacaktır.
SIRLARI İFŞA ETTİLER: Türkiye’nin öncelikli sorunlarından birisi muhalefetin iflas bayrağını çekmesidir. Kimin kimi çelmelediği, kimin kime tuzak kurduğu öylesine karmaşıklaşmıştır ki, tam bir akıl tutulması, ahlak kırılması ortaya çıkmıştır. Bizim için asıl tehlike, dış düşmanlar değil, siyasete yuva yapmış, TBMM’ne girmiş siyasi tufeylilerdir. Bu haliyle CHP güvenlik sorunudur. PKK’nın demlenmiş hali bölücü parti güvenlik tehdididir. İYİ Parti kendi içinde bile dümen, düzen, alavere, dalavere, kumpas ve kutuplaşmadır.
TEHLİKELİ BİR SAYFA: Miadı dolmuş tartışmaları yeniden alevlendirmek, toplumsal gerilimi tırmandırmak için çok tehlikeli bir sayfa açılmıştır. İlk olarak, vatandaşlarımız alın teriyle hayat mücadelesi veriyorken, aklını kaçırmış gibi para harcayıp, kahvesini altın tozuyla yudumlayan arsızların mantar gibi bitmeleri bir sistem sorunu olarak servis edilmektedir. Somali Cumhurbaşkanı oğlunun bir vatandaşımızın trafikte ölümüne yol açmasından hemen sonra ülkesine çekip gitmesi, bunun üzerine muhalefetin dedikodu çarkını döndürmesi hep bu aymazlık ve kurnazlığa destektir.
OYUNU GÖRÜYORUZ: Hakemimize yapılan vandal saldırıyı önşartsız lanetliyoruz, ancak bu kaba güç gösterisini Türkiye’nin imajını yaralamak için kullananları aynı derecede maksatlı ve marazi olarak addediyoruz. Oyunu görüyoruz. Dördüncü olarak TBMM’de Türkçe dışında konuşma yapmak, buna göz yummak Türkiye’ye ve bin yıllık kardeşliğimize yapılabilecek en büyük kötülüktür.
‘Hınıslı Said bir vatan hainidir’
(Şeyh Said çıkışı) “Eşzamanlı olarak bir isyan elebaşının adeta bir kahraman olarak telaffuzu sabır taşımızı çatlatmıştır. Hınıslı Said bir vatan hainidir. Soysuza kim övgü yağdırıyorsa onunla aynı çukurdadır. CHP Genel Başkanı’nın, “bu ayaklanmanın bastırılması sırasında oluşmuş acılar, bugün bazı torunlarının kalbini acıtıyorsa o acıya saygılı olmak gerekir” açıklamasının neresini düzeltelim? Aziz Atatürk’ün hatıralarına ihanet edildiğini nasıl anlatalım? Şeyh Said’in gayri meşru çocukları tarafından şehit edilen Teğmen Eril Alperen Emir evladımızın cenazesine katılıp, sonra koşa koşa DEM isimli PKK aparatının ayağına giden CHP Genel Başkanı’nın, bir gün içinde hep üzgün görünüp hem de gülücükler saçması korkunç bir ikiyüzlülük değil midir?”