AK Parti’nin 22. yıl programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’ye sert sözlerle yüklendi. Erdoğan, “Kalibremize ve kalitemize uygun bir muhalefet maalesef bulamadık. Her şeyi değiştirdik, maalesef ana muhalefet partisini tek parti faşizmin boyunduruğundan kurtaramadık.” ifadelerini kullandı. Yerel seçimlerle ilgili de mesaj veren Erdoğan, “Mayıs seçimlerinde milli irade nasıl her oyunu bozduysa, mahalli idareler seçimlerinde de millet yine geleceğine el koyacaktır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak Parti‘nin 22. yıl programında yaptığı konuşmada, CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu sert sözlerle hedef aldı. “Kalibremize ve kalitemize uygun bir muhalefet maalesef bulamadık. Her şeyi değiştirdik, maalesef ana muhalefet partisini tek parti faşizmin boyunduruğundan kurtaramadık.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel seçimlerle ilgili de mesaj verdi. Erdoğan, “Mayıs seçimlerinde milli irade nasıl her oyunu bozduysa, mahalli idareler seçimlerinde de millet yine geleceğine el koyacaktır.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti‘nin 22. kuruluş yıl dönümü nedeniyle düzenlenen programda konuştu. CHP’ye sert sözlerle yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun seçimdeki hezimete rağmen hala hatalarıyla yüzleşmediğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Kendi öz yurdunda parya olarak görülen toplum kesimleri birinci sınıf vatandaş haline getirdik. İmkansız denilen pek çok başarıyı ülkemizin kazanç hanesine gururla yazdırdık. Kalibremize ve kalitemize uygun bir muhalefet maalesef bulamadık. Her şeyi değiştirdik, maalesef ana muhalefet partisini tek parti faşizmin boyunduruğundan kurtaramadık. 22 yıllık sürede 17 kez sandıkta bizimle yarıştılar; yani ortalama 1,5 yılda bir siyaset arenasında karşımıza çıktılar. Her defasında milletten okkalı bir tokat yediler. Milleti hafife almanın, milli iradeyi aşağılamanın, sandığın meşruiyetini sorgulamanın bedelini seçimleri kaybederek ödediler. Yaşadıkları onca hezimete, seçim yenilgisine rağmen bir kez olsun hatalarından ibaret almadılar.
Dün vatandaşı yobaz, takunyalı, makarnacı, bidon kafalı, göbeğini kaşıyan diye aşağılıyorlardı bugün de kırsal kesim diyerek tahkir ediyorlar. Dün açık oy gizli tasnifle milli irade hırsızlığı yapıyorlardı, bugün de sandığın meşruiyetini tartışmaya açarak aynı faşizmi yapıyorlar. Nereye dayanıyorlar? Kandil’e. Kandil’den gelecek desteğe dayanarak seçim kazanacaklarını zannediyorlardı. Ne oldu? Oldu mu? 14’ünde oldu mu, 28’inde oldu mu? Olmaz, bu millet asla bu yanlışlara bu teröre ve teröristlere yüz vermeyecektir. Her seçim sonrasında içlerindeki sandık ve milli irade nefretini kusmaktan geri durmuyorlar. Yıllar geçiyor, ülke, dünya değişiyor, köprülerin altından çok sular akıyor ama CHP’nin faşist kodları asla değişmiyor.
Kılıçdaroğlu ve avanesinin milletin tercihlerine karşı hazımsızlıklarında zerre kadar iyileşme olmuyor. Bu zat girdiği 13 seçimin 13’ünü kaybetti. Her seçim öncesinde oy oranları vererek şayet bunları alamazsa istifa edeceğini söyledi. Ama hiçbir zaman sözünün eri olmadı, onurluca geri çekilmeyi dahi beceremedi. Başta kendi seçmeni olmak üzere vatandaşın aklıyla alay etmeye devam etti. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde yaşadığı ağır hezimete rağmen halen çıkıp milletten özür dilemiyor, hatalarıyla yüzleşmiyor. Terör örgütünün siyasi uzantıları dahil kimlere ne sözler verdiğini, neleri taahhüt ettiğini açıklamıyor.
Kılıçdaroğlu ve CHP’li oligarkların bu arsızlıkları, bu çirkinlikleri en fazla Gazi’nin hürmetine CHP’ye oy veren vatandaşlarımızı rahatsız etmektedir. Bunların aymazlıklarından dolayı umutsuzluk yaygınlaşmaktadır. Bu durum demokrasimiz için de risk oluşturmaktadır. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde farklı tercihlerde bulunmuş tüm vatandaşlarımıza şu samimi çağrıyı yapmak istiyorum; Türkiye’nin tüm renklerini, tüm zenginliklerini temsile haiz parti Ak Parti‘dir. AK Parti bir Türkiye partisidir. 85 milyonun tamamının partisidir. Ülkemizin en büyük siyasi hareketiyiz. Bizim nazarımızda her insan bir cihandır. Hangi köken, hayat tarzı, kültür, gelir, statüye sahip olursa olsun tüm vatandaşlarımız değerlidir, hürmete ve hizmete layıktır. Kalbi Türkiye için atan herkese kapımız da gönlümüz de sonuna kadar açıktır.
Hayat tarzı diyerek size korku salıp, koltuklarını korumaya çalışanlara gelip hep beraber esaslı bir ders verelim. Gelin bizler de milleti kandırmaktan utanmayan, milletin tercihlerine saygı duymayan bu kifayetsiz muhterisleri siyasette tutmayalım. Eski Türkiye’nin bakiyesi bu arkaik ekibi hep birlikte emekliye sevk etmeye hazır mıyız? Siyaset bunlardan çok çekti, bu millet bunlardan çok çekti. Seçim sonuçlarının sadece Türkiye Yüzyılı’na değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır muhalefet pratiğinin oluşturması için önemli bir fırsat sunduğuna inanıyorum. Türkiye’nin yerli ve milli eksende siyaset yapan muhalefete kavuşması en büyük dileğimizdir. Toplumumuzun değişim taleplerinin böyle bir yeniliğe vesile olmasını temenni ediyorum.
Gençlerimize vaadimiz olan Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmekte kararlıyız. Cumhuriyetimizin 100. yılında bu ülkeye birinci sınıf demokrasi, birinci ekonomi ve birinci sınıf gelecek yakıştığına inanıyoruz. 21 yılımızda bunun altyapısını kurduk, temellerini çok güçlü attık, bu şekilde yola devam ediyoruz. Gençler, Cumhurbaşkanlığımızın ustalık döneminde inşallah her açıdan daha müreffeh, güvenli, itibarlı, güçlü ve huzurlu bir Türkiye’yi inşa ederek milletimize olan sözümüzü yerine getireceğiz. Gönüller yapmak için çıktığımız yolda 22 yıldır olduğu gibi gönüller kazanarak mücadelemize devam edeceğiz. Polemik yapmayacağız, bahane aramayacağız, istismar peşinde koşmayacağız, muhalefetin yalanlarına teslim olmayacağız. Hak, adalet, doğruluktan asla sapmayacağız. Kibri, böbürlenmeyi kapımıza yaklaştırmayacağız.
Gençler vatandaşa tepeden bakanlardan asla olmayacağız. Birbirimizi sadece Allah için seveceğiz. Milletimizin bize olan güveninin sarsılmasına izin vermeyeceğiz. Yaşadığımız onca saldırıya rağmen halen dimdik ayakta isek bunu milletimizle kurduğumuz gönül bağına ve şu muhabbet iklimine borçluyuz. 2024’e giden süreçte bu hasletlerimize çok sıkı sahip çıkmamız gerekiyor. 7 ay sonra başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yerel yönetim seçimlerinde zafere koşmaya var mıyız? Çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz. Kapı kapı ana kademe, kadın kolları ve gençler dolaşacağız. İşte İstanbul’un, Ankara’nın hali ortada. İzmir’i konuşmama gerek yok. Mersin, Adana ortada. Buraları pırıl pırıl yeniden sahiplerine kazandırmak için çok çalışacağız.
Mayıs seçimlerinde milli irade nasıl oyunu bozduysa mahalli idareler seçimlerinde de millet inanıyorum ki geleceğine el koyacaktır. Milletimiz muhalefetin beceriksiz yönetimleri elinde yıllarını kaybeden şehirlerimizi gerçek belediyecilikle buluşturacaktır. Karamsarlık zehrini toplumumuzda yayılmasına asla fırsat vermeyin. Gençleri kendi dipsiz karanlıklarına çekmek isteyen müflis siyasetçilerin insafına lütfen terk etmeyin. Hanım kardeşlerimizin emeklerini unutamayız. Kadınlarımızın gündemi neyse Türkiye’nin hakiki gündemi odur. Kadınlara kulak vermeyi, taleplerini, dualarını almayı asla ihmal etmeyin.
Deprem bölgesindeki kardeşlerimize yalnız olmadıklarını hissettirmemiz son derece önemlidir. Halini hatırını sormayı lütfen bırakmayın. Dedik ki çadırda yaşayan depremzede kalmayacak. Artık çadır kalmadı ve bütün çadırlardaki depremzedelerimizi konteyner kentlere yerleştirdik. Artık insanlarımızın derdine ortak olmak her zaman olduğu gibi önceliğimizdir. Yaşadığımız sıkıntıların geçici olduğunu, Türkiye’nin bu zorlukların üstesinden gelecek imkana ve kapasiteye sahip olduğunu insanlarımıza çok iyi anlatalım. Bunları yaparsak 31 Mart seçimlerinde kazanan hep birlikte Türkiye olacak, Türkiye Yüzyılı olacak, gerçek belediyecilik olacaktır. Kucaklayıcı, mütevazı, saygılı ve her kalbe dokunan anlayışla siyasi faaliyetlerinizi devam ettirmenizi bekliyorum.”
Haberler.com – Politika