Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlı politikaları İsrail basınında panik yarattı

Türkiye’nin savunma sanayisindeki yükselişi, dış politikadaki bağımsız duruşu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump ile yeniden yakınlaşması, İsrail basınında tedirginliğe yol açtı. Jerusalem Post’ta yayımlanan analizde, “Erdoğan yönetimindeki Türkiye, hem ABD hem de İsrail için bir tehdit haline geldi” denildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlı politikaları İsrail basınında panik yarattı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın savunma sanayiinde attığı kararlı adımlar ve dış politikada izlediği bağımsız çizgi, sadece bölge ülkeleri değil, küresel güç dengeleri açısından da dikkatle izleniyor.

Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayiini büyütme kararlılığı, Batı’nın baskılarına rağmen Orta Doğu’da izlenen dik duruşlu dış politika ve bölgesel meselelerde oynadığı aktif rol, giderek daha çok ülkenin gündemine girmeye başladı.

İSRAİL BASINI TEDİRGİN

Türkiye, kendi silah sistemlerini geliştiren, stratejik kararları bağımsız alan ve sahada etkinlik gösteren bir güç olarak öne çıkarken, bu duruş İsrail merkezli bazı çevrelerde rahatsızlık yaratıyor.

Özellikle Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yeniden gelişen diplomatik yakınlaşma, İsrail medyasında ciddi tedirginliğe neden olmuş durumda.

“İSRAİL KARŞITI OLDUĞUNU SÖYLEMEKTE DÜNYANIN EN AÇIK SÖZLÜ LİDERİ”

İsrail’in önde gelen yayın organlarından Jerusalem Post, yeni analizinde Erdoğan-Trump ilişkisini, savunma sanayii iş birliği ihtimalini ve Türkiye’nin bölgesel etkisini değerlendirdi. 

Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı öven ifadeler kullanması ve onu dünyanın en iyi ifadeler olarak nitelemesi, açıkça eleştirildi.

Gazete Cumhurbaşkanı Erdoğan için, “İsrail karşıtı olduğunu söylemekte dünyanın en açık sözlü figürü” ifadesini kullandı.

F-35 GÜNDEMİ İSRAİL’İ KORKUTUYOR

Analizde dikkat çeken unsurlardan biri de Erdoğan’ın F-35 savaş uçaklarını yeniden gündeme alması oldu.

Haberde, “Erdoğan, İsrail savunmasının bel kemiğini oluşturan bu savaş uçaklarını almak istiyor. Bu, İsrail ordusunda ciddi bir endişeye yol açıyor.” ifadelerine yer verildi.

Türkiye’nin geçmişte Rusya’dan aldığı S-400 hava savunma sistemleri nedeniyle F-35 programından çıkarıldığını hatırlatan yazıda, Trump döneminde engellenen bu satışın yeniden masaya gelmesinin, İsrail lobisinde alarma neden olduğu belirtildi.

“TÜRKİYE HEM İSRAİL HEM DE ABD İÇİN TEHDİT HALİNE GELDİ”

Eski Pentagon yetkilisi Michael Rubin’in görüşlerine yer verilen analizde, “Türkiye, verilen her teknolojiyi tersine mühendislikle yeniden üretebilir. Bu nedenle F-35 satışı kendi kendini sabote eden bir adım olur.” değerlendirmesi dikkat çekti.

Analizde, Türkiye’nin büyüyen savunma gücü ile artık sadece İsrail için değil, ABD güvenliği için de bir tehdit haline geldiği şu ifadelerle yansıtıldı:

“Eski Pentagon yetkilisi ve Amerikan Girişim Enstitüsü uzmanı Michael Rubin’e göre Türkiye, ” ABD’nin ulusal güvenliği için giderek daha büyük bir sorun haline geliyor. Yunanistan ve İsrail destekçilerinin F-35 anlaşmasına karşı lobi faaliyetleri yürütmesi bekleniyor.”

“TÜRKİYE SURİYE’DE KALICI BİR AKTÖR HALİNE GELEBİLİR”

Trump’ın, Erdoğan ile kurduğu “iş odaklı ilişki”nin İsrail’de kaygıyla izlendiği yazıda, “Trump’ın Erdoğan’a olan yakınlığı yeniden gündemde. Kasım 2024’ten bu yana birkaç kez görüştüler ve ekipleri sürekli temas halinde.” ifadeleri kullanıldı.

Analizde, Trump’ın Erdoğan’ı “iyi bir lider” olarak tanımlaması ve Türkiye’den gelen “olumlu haberler”e vurgu yapması, İsrail açısından ciddi bir kırılma noktası olarak değerlendirildi.

Türkiye’nin Orta Doğu’da izlediği politikalar nedeniyle bölgede kalıcı bir aktör olmasından endişe eden gazete şu yorumda bulundu:

“Türkiye, bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olan Suriye’nin yeniden şekillenmesinde rol oynamak istiyor. Bu, Suriye’de kalıcı bir Türk varlığı anlamına gelebilir ve bu da İsrail’i vurmalarına yol açabilir.”

“TRUMP, ERDOĞAN’A KARŞI KOYMA CESARETİNE SAHİP OLMALI”

Trump’ın İsrail’e verdiği destekleri ve Yahudi karşıtı eylemlere yönelik tepkilerini hatırlatan gazete, adeta ortalığı kızıştırıp Trump’a Türkiye’yi hedef göstererek şu ifadeleri kullandı:
“Trump, İsrail’in iyi bir dostu olduğunu ve antisemitizme karşı harekete geçmeye istekli olduğunu gösterdi. Erdoğan’a söylediklerinin ve yaptıklarının kabul edilemez olduğunu söyleyerek bu taahhütlerini pekiştirebilir. federal araştırma fonlarını keserek üniversitelere baskı yapabiliyorsa, Erdoğan’a da karşı koyma cesaretine de sahip olmalı.”

TÜRKİYE SAHADA OLMAYA DEVAM EDECEK

Bu çağrının arkasında yatan temel korku açık: Türkiye’nin hem askeri hem diplomatik sahada güçlenmesi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “dünya beşten büyüktür” söylemiyle somutlaşan küresel sistem eleştirisi, sadece İsrail’i değil, mevcut statükodan beslenen tüm aktörleri rahatsız ediyor.

Ancak Türkiye artık eski Türkiye değil.

Savunma sanayii yatırımları, bölgesel diplomasi hamleleri ve çok yönlü dış politikasıyla Türkiye, sadece bir bölge ülkesi değil, küresel aktör olma yolunda ilerliyor.

Bu yükselişin oluşturduğu rahatsızlık, özellikle İsrail basınında artık açıkça dile getiriliyor.