Deniz manzaralı ‘karavankondu’

EREN AKA – İstanbul’un Anadolu Yakası’nda, Çetin Altan’ın “Al İşte İstanbul” kitabında “Tutamaksız ve güvensiz bir yaşama çabasının birbirini çiğneyen her türlü çıldırışı” diyerek anlattığı gecekondu yıllarını andıran bir manzara var. Ama bu kez durum biraz farklı. Pandemiyle birlikte “tiny house”lar (küçük evler) mevzuattaki boşluklar nedeniyle kıyılara ve orman alanlarına yerleştirilirken kent merkezlerinde de karavanlar, “tekerlekli ev” haline geldi.

30 KİLOMETRE UZUNLUĞUNDA BİR ALAN

Anadolu Yakası’nda da Kadıköy’den Tuzla’ya yaklaşık 30 kilometrelik sahil yolunda neredeyse tüm otopark alanlarında karavancılar konaklıyor. 

Karavanların önündeki yeşil alanları bahçe olarak kullanan karavancılar, bu alanlara attıkları sandalye masalarda yemek yiyor. Bu bölgelerde yaşayanlar ise yeşil alanlara sandalye atan, ağaçlara, trafik ışıklarına çamaşır asan karavancılara tepkili. Ayrıca bu park alanlarında aralarında mesafe bırakan karavanlar nedeniyle park sorunu da yaşanıyor. Karavancıların atık suları da yola döktüğünü öne süren vatandaşlar, belediyeye defalarca şikâyette bulunduklarını ancak sonuç alamadıklarını belirtiyor.

Çözüm ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Avrupa’da olduğu gibi karavanlara yer göstermesinden geçiyor. 

ANTALYA’DA DA YAŞANDI 

Yakın zamanda benzer bir durum Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde de yaşanmış, karavanların gelişigüzel bırakılması nedeniyle yoğun şikayetler gelince Antalya Büyükşehir Belediyesi, karavanların kaldırılması için tebligat göndermiş ve sahil hattı temizlenmişti. İstanbul’da da denize sıfır park edilen karavanlara yer gösterilip kaldırılması için İBB’nin tebligat göndermesi bekleniyor.