Milliyet’in usta kalemlerinden Ercan Güven, Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal’ı çok sert sözlerle eleştirirken yıldız isim için Büyük takım oyuncusu değil. ifadesini kullandı.
Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Fenerbahçe, EMS Yapı Sivasspor ile deplasmanda 2-2 berabere kaldı ve zirve yarışında Galatasaray’ın 4 puan gerisine düştü. Fenerbahçe’nin Sivas deplasmanında iki puan bırakmasının ardından eleştirilerin hedefindeki isim teknik direktörü İsmail Kartal oldu.
Milliyet’in usta kalemlerinden Ercan Güven, İsmail Kartal’ı çok sert sözlerle eleştirirken yıldız isim için “Büyük takım oyuncusu değil.” sözlerini kullandı.
İşte spor yazarlarının değerlendirmeleri…
ERCAN GÜVEN: ‘KRAL’ DIMDIZLAK
Böylesi görülmedi… Kadıköy’deki Olympiakos rövanşında işi bitirecek adamlar “korumak için” kenara alınıp, uğruna “Avrupa Kupası yarı finali” feda edilen Sivasspor deplasmanı, Fenerbahçe’yi “şampiyonluk aday adaylığından” da etti…
Traji-komik!..Lakin durum acıklı… Bundan sonrası Kadıköy’de tufandır!Çünkü, sözlük anlamıyla “yarım yamalak” bir sezon kalmıştır Fenerbahçe’nin elinde. Hem de en umutlu sezonda. Ne Avrupa, ne Lig, ne Kupa, hava sıfırın altında.
Bari frene basmasalardı, elini tutmasalardı da… Sistemi, pası, kötücül organizasyonları, bireysel yeteneksizleri dolu dolu protesto edecek Fenerbahçe eylemleri sürüp gitseydi. Yer yerinden oynasaydı. Hiç değilse futbola faydası olurdu belki. Bedelini ödediler, protesto da yarım yamalak kaldı. Bakınız Sivas’ın kazandığı penaltı.
Maça gelince… Açıkçası ilk yarının 40 dakikasında topa hakim ama temposuz bir Fenerbahçe vardı Sivas’ta… Sadece kendi standartlarına göre değil lig ölçeğinde bile rölantiydi oyunu. Üç gün önceki 120 dakikanın bedelini tempoda, “asi çocuk” olmanın bedelini hakemde-VAR’da ödedi.
Kaleyi bularak sonuçlanan ilk Fenerbahçe pozisyonu, ancak 34. Dakikada Sivas savunmasını yerleşmeden yakalandığında Dzeko’nundu, o da Ali Şaşal’da kaldı.Sivasspor’un hep ileride bıraktığı en büyük gol silahı Manaj’a, bugüne kadar birikmiş ne kadar tecrübesi varsa hepsini kullanarak adım attırmadı Becao. Ta ki, Livakovic’in ona yaptığı penaltıya kadar. Gerçi top o sırada auta çıkmış ama VAR ve hakem penaltı diyor işte. Şimdi “protestona” kaldığın yerden başlasan ne yazar!
Livakovic, büyük kaleci mi yoksa sıradan mı sorusuna tam da olumlu yanıtlar düşünmeye başlarken 57’de Koita’ya yetişemeyip yine ters yüz etti her şeyi. Ardından bir de penaltı yarattı. Büyük takımın büyük kalecisi değil. Ne yazık ki, çok geç anlaşıldı!
Fred’in ilk yarı uzatmalarında gelen golü, yüksek kalitenin her koşul altında nasıl işe yarayacağının kullanma kılavuzu gibiydi. Ceza sahası dışından topu çekti ve hiç gerilmeden kalçadan füze gibi bir şutu tam doksana gönderdi. Elini çabuk tutup golü atmadan Fred’i çıkaramadı İsmail Kartal!
Ama bir saat geride kaldığında İsmail Kartal derhal olaya el koydu! Tadic’in yerine Cengiz’i, Osayi’nin yerine Mert’i koyup ardından Dzeko ve Szymanski yerine çift forvet çaktı; Serdar-Batshuayi…
Bayılıyor şu Fenerbahçe ustalarını kulübeye çekmeye hoca!.. Doktordan telefon mu geldi, nedir? Ki, Fenerbahçe’yi bir süre galip duruma taşıyan İrfan Can golünde, değişikliklerin hiçbir katkısı yoktu. İsmail Hoca, yeni sezonda ancak takım elbisesini değiştirir!Her şeyi yarım yamalak yaparak iflas etti kadim kulüp! Yazık…
BURCU KAPU – DEVAM FİLMİ
Sivas deplasmanında Fenerbahçe’nin alacağı sonuç kadar Konferans Ligi vedasının etkisi de büyük bir merak konusuydu.
Kadro tercihleri sorgulanan İsmail Kartal, ideal 11 ile maça başladı. Ama ilk yarım saatte 200’e yakın pas yapıp kaleye hiç isabetli şut çekemeyen sarı-lacivertlilerde sorun nedir diye de düşündürttü.
Mesela derinde kalabalık bekleyen Sivas karşısında stoperlerini ileri çıkarıp, takım boyunu kısaltıp, pas şiddetini artırabilirdi. Ya da son haftalarda artan ön bölgede basit top kayıplarını engellemek için pas yerine şut talimatı verebilirdi.
Tam pas hatalarında muhtemel şüpheliler listesinde Tadic’in arkasına Fred’i de yazmalı diye düşünürken, Brezilyalı öyle bir gol attı ki, ilk yarıyı temize çekti. Peki siz de Olympiakos maçında Fred oyundan alınmasa 90+’da belki böyle bir gol atardı diye düşündünüz mü? Önemli olan sizin benim düşünmem değil ama acaba İsmail Hoca’nın aklından geçmiş midir sormak isterdim.
Antrenman maçı temposunda geçen ilk yarının ardından aksayan noktalara bir önlem alınmış mıydı? Pek değil ki hemen Sivas’ın golü geldi, teknik heyeti de kendine getirdi ve İrfan Can hariç komple forvet hattını değiştirdi. Böyle de olmayınca İsmail Hoca tüm tuşlara basayım bari deyip en son 3 Şubat’ta gördüğümüz Joshua King’i ısınmaya yolladı. Neyseki İrfan golünü attı da hoca King fikrinden döndü.
Penaltılarla veda edilen Avrupa’nın devam filmi gibi ligde de puan kaybı bir penaltıdan geldi. Yarış henüz bitmiş değil. Ama yönetim, oyuncuların psikolojik olarak yorulduğunu anlar, kalan haftalarda sessiz kalıp şampiyonluğu ancak saha içinde kazanabilecek gerçek kahramanlara sahneyi bırakırsa…
Yazının bu bölümü ise çocuklarımız için… Türkiye’nin kurulmasının en önemli dönüm noktası Büyük Millet Meclisi’nin açılışı ve bununla birlikte milletin sahip olduğu egemenliği çocuklara adayabilecek kadar ileri görüşlü bir lider, Atatürk’ü anladığınız, andığınız bir ömrünüz olsun çocuklar. Bayramınız kutlu, egemenliğimiz daim olsun.