Fidan’dan Moskova-Kiev Arası Mekik Diplomasisi

Fidan’dan Moskova-Kiev Arası Mekik Diplomasisi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya’ya gerçekleştirdiği resmi ziyaretin ardından bugün Ukrayna’ya geçerek diplomatik temaslarını sürdürüyor. Bu mekik diplomasisi, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında “kolaylaştırıcı aktör” rolünü daha da pekiştiriyor.

Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşen Fidan’ın, Ukrayna temaslarında Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Başbakan Denis Şmihal tarafından kabul edilmesi bekleniyor. Ayrıca Fidan; Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiha, Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak ve Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov ile de ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirecek.

Umerov, 16 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlenen doğrudan Rusya-Ukrayna müzakerelerinde Kiev heyetine başkanlık etmişti.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da dün yaptığı açıklamada, “İstanbul’un, bir sonraki Rusya-Ukrayna müzakereleri için yeniden bir adres olabileceğini” söyledi. Bu açıklama, Türkiye’nin arabuluculuk rolünün yeniden ön plana çıkabileceğine işaret ediyor.

“Türkiye’nin Pozisyonu Güçleniyor”

İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, Fidan’ın Moskova-Kiev temaslarının, Ankara’nın diplomatik pozisyonunu güçlendirdiğini belirtti. Nas, Avrupa Birliği (AB) içinde Putin ile doğrudan temas kurabilen bir aktör bulmanın zorluğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin bu açığı doldurduğunu ifade etti.

Trump döneminde Putin-Zelenskiy dengesinin yanlış kurulduğuna da değinen Nas, “Trump, Zelenski’yi dışlayıp Putin’i barışa hazır göstermeye çalıştı. Ancak bu yaklaşım sonuç vermedi. Fidan’ın yürüttüğü çok yönlü diplomasi, Türkiye’yi daha inandırıcı kılıyor” dedi.

“Kolaylaştırıcı ve Güvenilir Aktör”

Nas ayrıca, Türkiye’nin NATO üyesi ve AB adayı olmasına rağmen Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmamasının uluslararası kamuoyu tarafından rasyonel karşılandığını belirtti:

“Türkiye, Rusya’yı dışlayamaz; çünkü komşu ve ilişkiler derin. Yaptırımlara katılmaması makul bulundu. Bu, Türkiye’yi iki tarafla da doğrudan konuşabilen tek aktör haline getirdi.”

Nas’a göre, Türkiye’nin Kırım’ın ilhakını tanımaması ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunması da Ankara’nın dengeli duruşunu güçlendiriyor. Fidan’ın temasları, Türkiye’yi resmî arabuluculuk olmasa da süreci kolaylaştıran önemli bir diplomatik kanal haline getiriyor.