‘Hasret var ama burada mutluyuz’

Kimi turist olarak geldikleri bu egzotik ülkeyi çok beğenip kalmış, kimi de emeklilikten sonra sakin bir yaşamı tercih edip yerleşmiş. Hepsi çok mutlu ama ‘Türkiye’ deyince şöyle bir iç geçiriyor…

‘Hasret var ama burada mutluyuz’
Yayınlama: 17.12.2023
A+
A-

Habil TANGÖREN – Türkiye’den yaklaşık 7 bin kilometre uzaklıktaki “gülümseyen insanlar ve orkideler ülkesi” Tayland, çok sayıda Türk’e de ikinci vatan olmuş. Kimi emekli olup bu egzotik ülkeye yerleşmiş, kimi tatil için geldiği Tayland’ın büyüsüne kapılıp burada kalmaya karar vermiş. Konuştuğum Türklerin çoğu; dili, adetleri, iklimi, yemekleri kısaca her şeyiyle bize yabancı olan bu ülkede mutlu olduklarını, biraz zorlansalar da buradaki yaşama alıştıklarını, adapte olduklarını anlatıyor. Ancak tek noktada birleşiyorlar: Vatan ve akraba hasreti. Ama yine de hayatlarından memnun olduklarını dile getiriyorlar.

‘Kornasız hayat’

İlk kez gittiğim ve hayran kaldığım Tayland’da dikkatimi en fazla çeken şey, trafikte korna sesi olmayışıydı. İstanbul’da yaşayan biri olarak korna sesini çok aradım! Daha sonra öğrendiğime göre, Taylandlılar trafikte korna çalmayı saygısızlık ve ayıp sayarmış. Türkiye’de -özellikle de İstanbul’da- yaşayan biri olarak kornasız bir trafiği hayal bile etmek çok zor. Ama Taylandlılar, kornaya basmadan da araç kullanılabileceğini bize çok iyi anlatıyor. İstanbullu sürücülerin kulakları çın çın çınlasın!

Tayland’ın resmi havayolu Thai Airways’in, uzun bir aradan sonra başlattığı İstanbul-Bangkok seferi nedeniyle İstanbul Havalimanı’nda Tayland Turizm Otoritesi (TAT) tarafından düzenlenen törende konuşan Tayland’ın Ankara Büyükelçisi Apirat Sugondhabhırom, bu uçuşlarla da Türk turist sayısını daha da artırmayı hedeflediklerini anlattı. Güler yüzlü insanların ve orkidelerin ülkesi Tayland, çok sayıda yerleşik Türk’e de ev sahipliği yapıyor. Eski adı Siyam olan 67 milyon nüfuslu bu egzotik ülkenin büyüsüne kapılarak yerleşen Türklerin kimi Taylandlı bir kadınla evlenerek iş kurarken, bazıları da rehberlik ya da öğretmenlik yapıyor.

Bunlardan biri de Esra Güzeloğlu. 2019 yılına kadar İstanbul’da yaşayan Güzeloğlu, birkaç aylık tatil niyetiyle Tayland’a gelmiş ama geliş o geliş. “Buraya yerleşme fikri nasıl gelişti?” diye soruyorum, “Bir karar sürecim olmadı. Pandemi sebebiyle uzun süreli kalınca, uzun dönem ev kirala, evin eksiklerini tamamla, köpek sahiplen falan derken bir baktım ki Tayland’a yerleşmişim” diye cevaplıyor.

Güzeloğlu, Tayland’la ilgili şunları anlattı: “Bu güzel ülkede Türkçe dersleri veriyorum ve SEO danışmanlığı yapıyorum. Çok utanarak söylüyorum ama maalesef çok basit birkaç cümle ve kelime dışında Tayca öğrenmedim. Bir kere denedim ama gerçekten çok zor. Ömrümün sonuna kadar burada yaşamam ama sanırım 3-5 sene daha buradayım.Özlediklerime gelince; ailemi, arkadaşlarımı ve Türk kahvaltısını özlüyorum. Türkiye’ye de yılda 1 kez gidip gelebiliyorum. Hayatımda hiç tecrübe etmediğim bir şeyi yaşıyorum şu an. Bedelinin ağır olduğu bir seçim yaptım ve seçtiğim yalnızlığımın tadını çıkarıyorum. Alışkanlıklardan arda kalan hafif burukluklar var tabii. Arada ufak ufak gözlerimden yaşlar dökülüyor. İşte o zaman kendi ellerimle başımı okşuyorum ve ‘Sen değerlisin’ diyorum kendime.”

Öğretmenlik yapıyor

Faruk Bayram da, Tayland’ın büyüsüne kapılıp bu ülkeye yerleşen Türklerden. Bayram, bize şunları anlattı: “Bu egzotik ülkeye 2014 senesinde geldim. Önce turist olarak geldim, sonra İngilizce eğitimi almaya karar verdim. Türkiye’de tanıştığım bir Taylandlı sayesinde buraya gezmeye geldim, sonrasında kalmaya karar verdim ve 7 senedir İngilizce öğretmenliği yapıyorum.

Taylandlılar oldukça sevecen ve gülümseyen insanlar. Tek sıkıntım, yemeklere alışmam uzun sürdü diyebilirim. Tayca dilini okuma, konuşma düzeyinde öğrendim. Türki-ye’ye 2 yılda bir gidiyorum.”

‘Hasret var ama burada mutluyuz’

Adana kebap, baklava

Kahramanmaraşlı Kamil Taşezen de anavatandan binlerce kilometre uzaktaki bu ülkede kısmetini arayan Türklerden. 15 yıl önce Tayland’a gelen Taşezen, Bangkok’a yerleşmeden önce bölgeyi turist olarak gezmiş. “Tamam ben buraya yerleşebilirim” deyince de, Tayland macerasına baba mesleği dondurmacılıkla başlamış. Önceleri seyyar arabayla dondurma satmış. Daha sonra Taylandlı bir kadınla evlenen Kamil Taşezen, çok sevdiği Bangkok’a kök salmaya karar vermiş. Bu evlilikten iki de kızı olan Taşezen, Taylandlılara Türk kebabını tanıtmayı ve sevdirmeyi kendisine görev edinen Taşezen, kentin hareketli bir AVM’sinde kebapçı açmış.

Kamil usta, Taylandlıların Türk kebaplarını, baklavayı, Maraş dondurmasını çok sevdiklerini söylüyor ve ekliyor: “Taylandlılar çok saygılı ve kibar. Çok Dillerini az çok öğrendim, iyi anlaşıyoruz.”

‘Hasret var ama burada mutluyuz’

Değerli taş eksperi

Kahramanmaraşlı Mehmet Dağdöndüren de yaşamak için Bangkok’u tercih edenler kervanına katılmış. Tayland’a defalarca turist olarak gelen Dağdöndüren, “İşte benim yaşayabileceğim ülke” diyerek Bangkok’u mesken edinmiş. Değerli taş eksperliği yapan Dağdöndüren, “Ailem Türkiye’de ama yakında eşim buraya gelecek, burada yaşayacağız. Yemek kültürü bize çok yabancı. Burada ekmek, zeytin, peynir yok. Yemeklerine yeni yeni alışıyorum.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.