Ankara’da 5’inci Sulh Hukuk Mahkemesi’nde ev sahibi F.N.’nin 1 Mart’ta kiracısı U.T.’ye açtığı tahliye davası, 55 gün sonra görülen ilk duruşmada sonuçlandı. Mahkeme kiracıyı evden çıkardı. Peki bu karar 55 günde nasıl alındı? Avukat Gizem Gonce detaylarını milliyet.com.tr’ye anlattı.
Milliyet.com.tr/ Ankara’da 5’inci Sulh Hukuk Mahkemesi’nde ev sahibi F.N.’nin 1 Mart’ta kiracısı U.T.’ye açtığı tahliye davası, 55 gün sonra görülen ilk duruşmada sonuçlandı. Mahkeme, kiracının 1800 lira verdiği kira ücretinin, yıllık kira bedelinin belirlenen yasal sınırı olan 28 bin 250 TL’nin altında olması ve ev sahibinin ihtiyacı olması nedeniyle kiracı hakkında tahliye kararı verdi.
İLK DURUŞMADA TAHLİYE!
Ev sahibi F.N., Çankaya ilçesi, Dikmen Mahallesi’ndeki evinde 9 yıldır kirada oturan U.T.’den, kendisi oturacağı gerekçesiyle evi boşaltmasını istedi. 1800 TL’ye oturan U.T., evden çıkmayacağını belirtti. Ev sahibi, bunun üzerine tahliye davası açtı. Ankara 5’inci Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 1 Mart’ta açılan dava, 55 gün sonra 25 Nisan’da görülen ilk duruşmada sonuçlandı.
Mahkeme, kiracının ödediği aylık 1800 lira kira bedelinin, TÜİK verileri uyarınca sulh hukuk mahkemelerinde görülen tahliye davaları için 2024 yılında 28 bin 250 TL olarak belirlenen istinaf sınırının altında olması ve ev sahibinin ihtiyacı olması nedeniyle tahliye kararı verdi. Karar, üst mahkemeye de kapalı olarak kesinleşti. Peki bu karar 55 günde nasıl alındı? Avukat Gizem Gonce detaylarını milliyet.com.tr’ye anlattı.
Gonce açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “İhtiyaç sebebiyle açılan tahliye davalarında tahliyeye karar verilebilmesi için ev sahibinin ev ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun ispatlanması gerekmektedir.
Buna ilişkin ispat yükü, tahliye davasını açmış olan kiraya veren ev sahibindedir. Konut ihtiyacının varlığı mümkün olan her türlü hukuki delil ile ispat edilebilir nitelikte olup Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde dava dilekçesi davalı kiracıya usulüne uygun olarak gönderildi ise ve süresi içerisinde cevap dilekçesi de sunuldu ise yargılamanın duruşmalı olarak yapılması için Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından duruşma günü tayin edilmektedir.
DURUMUŞMADA TANIK ÖNEMLİ!
Ön inceleme duruşmasında tarafların hazır bulunması, talep edilecek bilgi, belge ve evrakların eksik olmaması halinde tahkikat aşamasına geçilmektedir. Davacı mülk sahibinin zorunlu konut ihtiyacının ispatlanabilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesi huzurunda tanık dinletmesi oldukça önemlidir.
Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi davacı ev sahibi tarafın dinlemiş olduğu tanığın gerçek ve samimi beyanlarını da göz önünde bulundurarak taraflara tanık beyanlarına karşı beyanda bulunmak üzere talep edilmesi halinde süre vermektedir. Ancak işbu dava dosyası kapsamında davacı ev sahibinin tanığına ilişkin beyanlarını duruşma esnasında alınması ile tahkikat aşamasının sonuna gelinmesine karar verilmiştir.
Sulh Hukuk Mahkemesi hâkimi davacı ev sahibinin ihtiyaç sebebiyle açmış olduğu tahliye davasında gerçek, samimi ve zorunlu konut ihtiyacının olduğuna tanık beyanı ile de bu durumun ispatlanması ile ilk duruşmada tahliye kararı vermiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun 341. Maddesi uyarınca “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” hükmü uyarınca davalı tarafın işbu karara itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Ancak, bu dava kapsamında dava değeri olan yıllık kira bedelinin 2024 yılı sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan parasal sınır olan 28.250,00-TL’den düşük olması sebebiyle davalı kiracının yerel mahkemenin vermiş olduğu tahliye kararına karşı itiraz hakkı bulunmamaktadır. Yerel Mahkemenin vermiş olduğu tahliye kararı istinaf kanun yoluna kapalı olup kesin karar niteliğindedir.
İstinaf kanun yoluna gidilebilecek kararlarda parasal sınır 2024 yılı kapsamında İş Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemeleri, Asliye Ticaret Mahkemeleri, Sulh Hukuk Mahkemeleri, Tüketici Mahkemeleri Parasal Sınırları 28.250,00-TL olup bu miktarın altında kalan bedellere ilişkin kararlara karşı itiraz hakkı bulunmamaktadır.”