Merkez Bankası’ndan faiz hamlesi! Ekonomistler ekonomiye etkisini anlattı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplandı. Toplantıda politika faizi 250 baz puan artırılarak yüzde yüzde 42,5 seviyesine yükseltildi.

FAİZ KARARI EKONOMİYİ NASIL ETKİLER?

Konuyla ilgili CNN Türk canlı yayından açıklamalarda bulunan Yeminli Mali Müşavir ve Ekonomist Muhammet Bayram şu ifadeleri kullandı:

“Merkez Bankası söylemlerinde aslında belirlilik ve sürdürülebilirliği korur, söylem dili ile piyasayı yönlendirir. İlk ekonomi yönetimi başa geldiğinde burada ilk seferde artış olmadı, daha sonra yüklemeli bir şekilde artış oldu. Burada piyasayı şaşırttı. Faiz artırmayacak diyenlere biraz daha faiz artırarak cevap verdi. Bu dönemde ekonomistlerin beklentisi 250 baz puandı. Merkez Bankası dezenflasyonist sürece girildi parasal sıkılaşmanın sonuna doğru gelmiş bulunmaktayız diyor. Piyasanın beklentisi ile aynı şekilde 250 baz puan artırdı. Artık Merkez Bankası’nın öngörülebilirliği başladı diyebiliriz. Ocakta 250 baz puan daha artış bekleriz. 500 puan olmaz, önümüzde seçim var.

KONUT, TAŞIT, TÜKETİCİ KREDİLERİNDE SON DURUM NE?

Şu anda bankalarda ortalama faiz oranı 1 milyon TL için 120 ay konut kredisi kredi çekerseniz aylık taksit 39 bin TL, toplam ödemesi 4 milyon 716 bin TL, yani 1 milyon TL’nin 4 katı ödemeniz var.

400 bin TL taşıt kredisi çekerseniz 24 ayda 30 bin TL aylık ödemesi var toplam ödemesi 721 bin TL, iki katına yakın.

24 ay vadede 100 bin TL tüketici kredisi çekerseniz 7518 TL ödemesi var geri ödemesi 180 bin TL.

MEVDUAT FAİZİNDE 50 BİN TL’DEN FAZLA GETİRİ VAR’

Reel faize yakınması adına şu anda bir kişi 1 milyon TL mevduata koyduğu zaman 32 gün vadede 50 bin TL’den biraz daha fazla mevduat getirine sahip.

O yüzden 250 baz puan daha ocakta artırılabilir. Daha sonra faizi sabit tutma döngüsüne girer diye tahmin ediyorum.

TEK ZAM OLMADAN ÖNÜMÜZDEKİ YIL GEÇİRİLİR Mİ?

Faiz artırımı ekonomistlerin meydan tahminine uygun. Biz faiz artışının durup durmayacağını bilmiyoruz. Demek ki bir defa daha artış yapılabilir. Daha sonrasında 31 Mart seçimlerine geçiyoruz.

Biz daha işin sonuna geldik mi bilmiyoruz. Mayısta yüzde 70 enflasyon bekleniyor.

Burada ücretler önemli. Devletimiz bugüne kadar şu sözü verdi. Çalışanlarımızı enflasyon karşısında ezdirmeyeceği dedi. Son 6 aylık enflasyon farkı yüzde 38’lere gelecek. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz memur ve memur emeklilerine yüzde 50 artış yapacağız dedi. Memur emeklilerine yapılan zam oranları SSK ve Bağkur emeklilerine emsal oldu. Yüzde 50 memur emeklisine yapıldıysa SSK ve Bağkur emeklilerine zam yapıldı.

Asgari ücretli kendisi de beklenti içerisinde burada devlet yönetimimiz bir defa yapılacağını ifade etti. Gerek duyulursa ikinci kez artış yapılabilir dedi.

TÜRK-İŞ 14 bin TL açlık sınırının altında pazarlık yapmayız dedi. TÜRK-İŞ’in talebi açlık sınırıydı, işveren tarafından teklif gelmedi. Yılda bir defa artış yapılması, yüzde 50 artışı daha görünebilir kılıyor. Benim tahminim asgari ücrete yüzde 50 artışla 17 bin 103 TL yapılması yönünde.”

FAİZ ARTIŞININ PİYASAYA ETKİSİ NE OLUR?

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ekonomist Doç. Dr. Yüksel Okşak şu ifadeleri kullandı: “10 gün öncesine kadar bu kadar 500 baz puandı. Fed’in yaptığı güvercin açıklamalar, tahvil tarafına, borsa tarafına yabancı girişinin hızlanması ile beraber bu yumuşatıldı 250 baz puana getirildi.

Sevindirici olan en temel şey şu: Fed tarafından faiz indirimlerinin martta fiyatlanıyor olması. Fed’in faiz indirimi yapması demek Türkiye’nin faiz döngüsünü tamamlaması demek. Bunu tamamlaması demek istihdam kaybının, durgunluğun az olması demek.

Borsa İstanbul’da son 10 günde bankacılık sektöründe önemli girişler var. Ben bunun süreceğini düşünüyorum.

‘TÜRKİYE İÇİN İKİ OLUMLU TABLO VAR’

Türkiye için iki olumlu tablo var. Fed’in faiz indirimi için piyasada mart ayı işaret ediliyor. İkincisi Türkiye’ye yabancı girişi gelmeye başladı. Ben yüzde 42.5 ile yılı kapatacağımızı düşünüyorum. Yerel seçime kadar faizin sabit kalacağını, daha sonra jeopolitik riskler oluşmazsa faiz indirimi sürecinin haziran temmuz gibi konuşmaya başlayacağımızı düşünüyorum.”