Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararını açıkladı. TCMB, şubat ayında politika faizini beklentilere paralel yüzde 45’te sabit tuttu. Peki bu karar piyasaları nasıl etkileyecek? İşte detaylar…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararını açıkladı. TCMB, şubat ayında beklentilere paralel faizi yüzde 45’te sabit tuttu. Peki faiz kararı vatandaş ve işletmelere nasıl yansır?
Yeminli Mali Müşavir ve Ekonomist Muhammet Bayram konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: ”Beklentiler çerçevesinde gelişti faiz kararı. Burada şunu düşünmek gerekiyor işletmeler ve vatandaş açısından faiz oranı ne anlama geliyor? İşletmeler cephesinden bakacak olursak çoğu işletme sermayesini kaybetmiş durumdaydı bunu banka kredileri ile destekliyordu. Devletimiz yatırım yapana üretim yapana kredi vermek suretiyle reeskont kredileri ile destek veriyordu.
Artık banaklarda sıkı para politikası uygulandığı için bankaların ticari kredi verme iştahı kapandığı için işletmeler kendi kabuğuna çekilmiş durumda.
Yüzde 45 seviyesi artık işletmeler açısından yüksek maliyetli olan bir seviye. Daha yüksek faiz oranı uygulanırsa işletmelerimiz kendini döndüremez hale gelir ki bir can suyu kredisi paketi açıklanması gerekiyor. Buna ilişkin bir hazırlık olduğunu biliyoruz.
‘KREDİ KARTLARINDA YÜZDE 100’DEN FAZLA ARTIŞ VAR’
Vatandaş açısından kredi kartı harcamalarından bunu anlamak mümkün. Daha önceki dönemlere göre yüzde 100’den daha fazla kredi kartlarında artış var.
Eğitim masraflarında ulaşım masraflarında fahiş artış var. Lokanta sektöründe kırılamayan enflasyon var. Vatandaşların kredi kartı harcamalarının kısıtlanmaması adına devletimiz faizleri sabit uttu. Kırılamayan enflasyonu kırmak adına artık faiz artırmak yerine diğer enstrümanları devreye sokmak gerekiyor. KKM’den rekor geri çekiliş var. 100 milyar dolardan bahsederken şu anda 80 milyar dolar seviyesine geriledi. Şu anda bir miktar artış var. Vatandaşımız dövizi düşünüyor olabilir. Artık tasarruf aracı olarak dövizi düşünmemesi adına devletimizin farklı enstrümanlar geliştirmesi gerekiyor. Asıl KKM’den çıkışı biz 2026 sonu itibarıyla göreceğiz.
FAİZ ARTIŞI OLACAK MI?
Merkez Bankası daha şahin adım atabilirim diyor. Eğer beklenenden daha fazla bir katılık olursa ben daha önemli bir adım atabilirim diyor. Bu önemli adım faizle mi olur başka bir enstrümanla mı olur göreceğiz. Ben faizin yeterli bir seviyede olduğunu düşünüyorum. Faizi daha fazla artırmak vatandaşa zarar olarak yazıyor.
Enflasyonla mücadele kapsamında faizden ziyade diğer parasal mekanizmaların kullanılacağını anlayabiliriz.
ENFLASYONDAKİ YÜKSELİŞ NASIL ENGELLENİR?
Ocak ayında zamlar geldi zamların önüne geçebilmek adına Merkez Bankası’ndan ziyade Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı cezai yaptırımları artırarak bunun önüne geçebilir.
ABDULKADİR DEVELİ: TL VARLIKLARI CAZİP HALE GETİRMEK ÖNEMLİ
Prof. Dr. Abdulkadir Develi konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “TL varlıkların cazip hale getirilmesi önemli. Atılan adımlar, ekonomide soğumaya işaret ediyor diğer taraftan sıkılaşmadan dolayı ‘reel sektör sekteye uğrar mı, büyümede yavaşlama söz konusu olur mu?’ Enflasyonu önlemedeki en önemli araç TL’deki değer kaybını mümkün olduğu kadar öngörülebilir bir düzeyde tutabilmek. Dövizde belli oranda artan seyir olası bir durum.
EKONOMİDE DENGELENME NE ZAMAN GÖRÜLÜR?
Yılın ikinci yarısında daha hızlı sermaye girişi bekliyoruz. Avrupa ve ABD politika faizlerini indirmeye başladıktan sonra gelişmekte olan ülkelere para girişi olacak bu TL’yi daha güçlü hale getirecektir. Dengeli büyüme, ihracata dayalı büyüme, ithalatın baskılandığını biz 2025 yılından itibaren görmeye başlayacağız.”