Okul koridorunda öğrencisini dövdüğü için görevden alınarak yargılanan öğretmen Ali Rıza Yücel, kendisine hakaret ettiği iddiasıyla oyuncu Ümit Erdim’den şikayetçi oldu. Kendisinden istenilen 20 bin TL’lik uzlaşma teklifini reddederek ifade veren oyuncu, adliye önünde yaptığı açıklamada “Dava sürecine gelecek her sonuca razıyım. Sözümün arkasındayım, az bile söylemişim” dedi.
2021 yılında Ali Rıza Yücel isimli öğretmenin okul koridorunda 10 yaşındaki bir öğrencisini dövdüğü görüntüler gündeme oturmuş ve tepki yağmıştı. Sınıftan dışarıya çıkarttığı T.K.’yı koridorda tokatlayıp boğazını sıkan ve dakikalarca darbeden öğretmen, ailenin şikayeti üzerinden görevden uzaklaştırılarak 1,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Bakanlık tarafından mesleğine son verildikten sonra İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde memur olarak yeni göreve başlayan Yücel, görüntüler üzerinden kendisi hakkında paylaşım yapan oyuncu Ümit Erdim’e hakaret davası açtı.
Yücel’in görüntülerini Twitter hesabından paylaşarak “Aşağılık” ve “Şerefsiz gibi ifadeler kullanan Ümit Erdim, şikayetin ardından karakola giderek ifade verdi. Uzlaşmayı reddeden oyuncu, adliyeye giderek ifade verdi. Adliye önünde avukatıyla açıklama yapan Erdim, davadan çekilmeyeceğini ve gelecek her cezaya saygı duyduğunu söyledi. Yaşanan olayı anlatan Erdim, “Tuhaf bir olayla karşı karşıyayız. Öğretmenlik yapan bir beyefendi, okul koridorunda 10 yaşındaki bir kardeşimizi döne döne dövdüğü görüntüleri çıktı. Ben de bunu Twitter hesabımdan yayınlayarak Ali Rıza Yücel aşağılık ve şerefsiz bir varlık olduğunu ifade ettim. Kendisini bu cümlelerim örselemiş olacak ki hakaret davası açmış. Zekeriyaköy Polis Karakolu’na giderek ifade verdim. Sonra uzlaşmak için aradılar. Beyefendinin şikayet geri çekmek için 20 bin TL gibi talepte bulunduğunu söyledi, kabul etmedim. Birinin talebi üzerinden ödeme yapmayız. Hukuk önünde cezam neyse çekerim” dedi.
Sözlerinin arkasında olduğunu belirten ünlü isim, sözlerine şöyle devam etti: “Böyle çürük yumurtalar üzerinden öğretmenlik mesleği kutsallığından bir şey kaybetmez. Ben 30 yıl milletine, devletine hizmet etmiş Kadriye öğretmenin oğlu, aynı şekilde 25 sene de görev yapmış Gülay Hanım’ın da damadıyım. Öğretmenlik tertemiz çocuklar yetiştirmeyi gerektirir. Bunun da yöntemi o videodaki gibi görüntüler değildir. Ben dava sürecinde gelecek her türlü sonuca razıyım. Sözümün de arkasındayım. Kameraların önünde bir şey söylemek istemiyorum ama az bile söylemişim herhalde.”