Geçtiğimiz 28 Aralık gecesi saatler 04.30 gösterdiğinde Kuzey Marmara Otoyolu’nda karanlık dakikalar yaşandı. Aralarında 3 otobüs ve 1 TIR’ın da bulunduğu 7 araç, zincirleme kaza sonucu birbirine girdi. 10 kişinin hayatını kaybettiği feci kazanın ardındaki 3 şifre ise tüm Türkiye’ye mesaj verir nitelikte.
Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – 28 Aralık’ta Kuzey Marmara Otoyolu’ndan (KMO) gelen kaza haberi yürekleri yaktı. Gece 04.30 sularında meydana gelen zincirleme kazada 10 kişi hayatını kaybetti, 8’i ağır 59 kişi yaralandı. Kazanın meydana gelişi ve olay örüntüsü ise birçok kişiyi dehşete düşürdü. Yaşananların perde arkasında ise bambaşka sebepler yatıyor. Kazayı her yönüyle değerlendiren Yol ve Sürüş Güvenliği Uzmanı Yiğit Dedeoğlu, karakutudaki 3 şifreyi Milliyet.com.tr’ye açtı.
KUZEY MARMARA’DA NE OLDU?
Kuzey Marmara Otoyolu’nun Sakarya mevkiinde İstanbul istikametinde yaşanan korkunç kazanın nasıl meydana geldiği çaresizliğin boyutunu gözler önüne serer nitelikte. Önce otoyoldaki yoğun sis görüş mesafesini kıstı. Kaza ilk olarak sol şeritte yavaşlayan kamyonete çarpan yolcu otobüsüyle başladı. Yolun sol şeridi kaza nedeniyle kapandı ve bazı yolcular otobüsten indi. O sırada görüş mesafesinin oldukça kısaldığı yolda arkadan gelen 2 otobüs ve 2 TIR’ın aralarında bulunduğu araçlar olay yerinde bekleyen yolcuların arasına daldı.
Kazadan sonra olay yeri incelendiğinde hayatını kaybedenler arasında kazaya karışanlar arasında otobüsten inen yolcuların olduğu açıklandı. Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz ise olayla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Önce küçük aracın TIR’a çarpması nedeniyle kazanın başladığı belirtiliyor. Daha sonra diğer araçlar çarpıyor. İlk belirlemelere göre kazada hayatını kaybedenlerin bir kısmı ise kazaya karışan araçlardan inen, başka aracın çarptığı yayalar.”
‘HIZ VE YANLIŞ ŞERİT KULLANIMI YİNE KAZA GETİRDİ’
Yol ve Sürüş Güvenliği Uzmanı Yiğit Dedeoğlu kazayı ve olayları başlatan faktörleri yorumladı. Dedeoğlu, hava koşullarının büyük ölçüde risk barındırdığını vurgulayarak kazanın oluş sebebine ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Kazanın hemen ardından çekilen olay yeri görüntülerinde sisin çok yoğun olduğunu görüyoruz, sis demek görüş kısıtlaması yarattığı kadar su buharının yol üzerine çökmesi ve kaygan zemin şartı oluşturması anlamına da geliyor. Sürücülerin bu hava ve zemin koşullarını gözeterek hızlarını düşürmeleri, takip mesafesine dikkat etmeleri ve uygun şeritlerde seyir etmeleri gerekirken bu önlemleri almadıkları görünüyor. Özetle maalesef hız ve yanlış şerit kullanımı yine kaza getirdi.”
‘SÜRÜCÜLERİMİZİN OTOYOL KÜLTÜRÜ YOK’
Otoyollarda şerit disiplini de kaza ihtimalini düşürmek için oldukça önemli. KMO’da yaşanan kazanın ardından, Yiğit Dedeoğlu’nun dikkat çektiği nokta ise konuyla ilgili yasakların yeterince önemsenmediği yönünde. “Otoyollarda orta şerit ve sol şerit popülasyonu çok fazla, kimse sağ şeritlerde seyir etmek istemiyor” diyerek 28 Aralık gecesi yaşanan talihsiz kazayı yorumlayan Dedeoğlu, otoyol kültürünün olmadığının da altını çizdi.
“Araç tipi fark etmeksizin tüm sürücüler sağ şeridi boşsa o şeride geçmekle mükelleftir. Hızın bu denli yüksek olduğu yollarda şerit disiplini (araçların yanlış şerit tercihi ve sürekli şerit değiştirmesi vb. durumlara karşı) sağlanacak çeşitli önlemler alınmalı. Bu gerek işaretlemelerle gerek uyarı levhalarıyla ve gerekse denetleme yaparak cezai işlem uygulanarak sağlanmalı. Buna ek olarak otoyolda bize sunulan hız limiti bir hakmış gibi düşünülüyor ve bu hakkı sonuna kadar kullanmaya çalışıyoruz. Oysa bu hız azami hız limitidir ve biz çevresel faktörlerle hava şartlarına bağlı olarak hızımızı ayarlamakla yükümlüyüz. Bugün yaşanan kazada olduğu yoğunlukta sisli havalarda zaman zaman 60 km/s ile gitmek bile yüksek hız demektir. Burada sürücülere düşen görev ana hatlarıyla hızını mevcut koşullara göre dizayn etmek, sis lambalarını açmak ve hızına göre uygun şeritte gitmektir.” – Yol ve Sürüş Güvenliği Yiğit Dedeoğlu
BAŞINIZA GELİRSE NE YAPMALISINIZ?
KMO’daki kaza sol şeritte meydana gelmiş ve arkadan gelen araçlar da olaya dahil olunca sonuç deyim yerindeyse facia olmuştu. Otobüsteki yolcuların yola inmesiyse ne yazık ki can kaybını artırmıştı. Böyle bir durumda neler yapılması gerektiğini tüm detaylarıyla anlatan Yiğit Dedeoğlu, otoyollarda görevli acil durum ekiplerinin varlığının önemli olduğuna da dikkat çekti.
Dedeoğlu, “Otoyollarda görevli acil durum ekipleri kaza sonrası hızla olay yerine intikal ederek bölgenin güvenliğini alabilecek kapasite ve imkana sahipler. Kaza geçiren vatandaşların kaza yerinde kendilerini güvene almaları ve çevreden geçen vatandaşların 112’yi arayarak mümkünse arkadan gelen araçları uyarmak amacıyla ışıklı ve reflektif araçları kullanmaları faydalı olacaktır. Kaza sonrasında eğer ciddi bir yaralanma olmazsa sürücü ve yolcuların bariyerin diğer tarafına geçerek ilk yardım ekiplerini beklemeleri gerekiyor. Yardımseverlik adına yaralılara müdahale etmek daha büyük riskleri beraberinde getirebilir, müdahaleyi sağlık ekiplerinin yapması gerekir” dedi.
GÜVENLİ YOLCULUĞUN 3 SIRRI
Yiğit Dedeoğlu, kazalar sevdiklerimizi hayattan koparmasın, kimseyi yasa boğmasın diye alınacak bazı önlemler ve belki de kitaplarda yazmayan 3 kuralı ise şöyle açıkladı:
“Bu konuda aslında birinci formül basit: ‘Riski fark et ve doğru savunmayı yap.’ Burada risk görüş kaybı ve sis. Buna karşı savunma olarak da sürücülerin yavaşlatılan hız ve doğru şerit tercihi yapmaları gerekiyordu. İkinci formül ise diğer sürücülerin her an hata yapabileceğini düşünerek araç kullanmak. Eğer diğer sürücülere ve kendinize çok güvenerek takip mesafesini korumazsanız, hız limitlerini zorlarsanız başka sürücülerin yaptığı hatalar sizi de o kazaya dahil eder. Üçüncü ise, trafikte yalnız olmadığımızı unutmamamız gerekiyor. Bu sebeple öngörülebilir hareket etmek yani başkalarının bizim hareketlerimizi, davranışlarımızı önceden tahmin etmesini sağlamak ve başkalarının hareketlerini, davranışlarını da önceden tahmin etmeye çalışarak araç kullanmamız gerekiyor.”