Süper Lig’de daha pazar günü birbirine giren hatta bir daha aynı masaya oturmayacaklarını beyan eden ezeli rakipler; mevzu vatansa gerisi teferruattır deyip, Suudi Arabistan’da omuz omuza verdiler, tarihi bir duruş sergilediler.
Suudi Arabistan’da tarihi bir gece yaşandı, büyük bir şölen havası halinde geçmesi beklenen Turkcell Süper Kupa finali başlamadan bitti!
Türkiye Futbol Federasyonu, finali şölen havasında yaşatmak için çeşitli çalışmalar yapmış, takımların sahaya Atatürk posteriyle birlikte Türkiye ve kulüp bayraklarıyla çıkmasını planlamıştı. İki kulüp de üzerlerine Atatürk fotoğrafı bulunan tişörtlerle çıkmayı amaçlamıştı. Üstelik Fenerbahçe, “Yurtta sulh, cihanda sulh” yazan Türkçe-İngilizce bir pankart hazırlatmıştı. İstiklal Marşı’nın bile sorun yaratabileceğini kim düşünebilirdi?
Türkiye Futbol Federasyonu bunun derin bir kriz olacağını düşünmedi. Sabah kahvaltılarının ardından oteldekiler cuma namazı için hazırlandı. Böyle bir günde herkes, akşam olacak maçı düşünüyordu.
TFF Yönetimi’nde yer alan Hamit Altıntop, beyaz entarisiyle otel kapısının önünde göründü. İnsanlar ibadetlerini tamamlayıp, otele geldiğinde yine bir sorun yoktu. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, cuma namazı sonrasında, tatlı tabağını doldururken, acı bir sonuçla karşılaşacağını tahmin bile etmedi.
Yemek sonrasında bir anda resepsiyon sessizliğe büründü. Türkiye Futbol Federasyonu yöneticilerinin ve TFF’nin misafirleri ortalarda görünmedi. O sırada sosyal medyaya düşen bir bilgi notu ortalığı karıştırdı; “Suudi Arabistan yetkilileri, Riyad’da dört şeye izin vermedi:
“Atatürk posteri, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ pankartı, Atatürk tişörtü, İstiklal Marşı.”
O sırada otelin bahçesinde, hukuk kurullarından üst düzey bir yetkiliyle sohbet ediyoruz, konudan bilgisi yok ama ince ince yorumlar yapıyoruz… Bu bilgileri konuşa konuşa içeriye girerken, olayın bu kadar ciddi boyutlarda olacağını hiç mi hiç düşünmüyoruz…
Bu gelişmelerin ardından Türkiye Futbol Federasyonu’na yakın bir kaynaktan durumu öğrenmek için aradığımda, “Toplantıdayım. Gelişmeler konusunda bilgi vereceğiz” diyerek kısa ve öz bir cümle kurarak, olayı doğruluyor.
O sırada Fenerbahçe Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar’ın, bir televizyon kanalına bağlanarak, Başkan Ali Koç’un bu şekilde oynamayacağı kararını anlatıyor. Bu durum bile otel lobisinin çalkalanması için yeterli oluyor.
Ve krizin boyutu, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in otel kapısından içeriye girmesiyle ortaya çıkıyor. Ancak sadece Özbek’in yer alması da ilginç karşılanıyor.
Fakat aradan geçen yaklaşık bir saatlik sürenin ardından Koç aracından inerken, koşar adım asansörün yanına gidiyor. Çıkışta açıklama yapacağını dile getiren Fenerbahçe Başkanı’nın beklenen açıklaması bir türlü gelmiyor!
İçeride Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ve Fenerbahçe Başkanı Ali Koç dışında kimse bırakılmıyor. Dört kişinin yer aldığı toplantı masasında ne konuşuldu, kiminle konuşuldu, nasıl cevaplar alındı, kimse bilmiyor. Dışarı sızmıyor. Tahmin edilen, olayın artık diplomatik bir hal aldığı ve işin devlet ilişkileri düzeyinde olduğu…
Bu gelişmeler yaşanırken, iki başkanın arka kapıdan çıktığı, maçın oynanacağı iddiası, otelin lobisinde dalga dalga yayılıyor. Ancak daha sonra yukarıdan gelen bir yetkili, toplantının devam ettiğini söyleyince, başkanların hala otelde olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.
Saatler 19.00’u gösterirken herkeste bu kez “acaba” sesleri başlıyor. O sırada Galatasaray’ın otelinin önündeki arkadaşını arayan gazeteci, Cim-Bom’un henüz ayrılmadığını öğrenince, “Galatasaray geri döndü” dedikodusu da çürütülmüş oluyor.
Dakikalar birbirini kovalarken bu kez, “Polis, sahaya çıkarken futbolcuları arayacakmış. Üzerlerinde Atatürk’e ait bir şey bulurlarsa izin vermeyecekmiş. iki takım da bu nedenle oynamayacak” söylentisi ortaya atılıyor.
Beklentilerin bittiği saat ise 21.30 oldu. Resmi açıklama yoktu ama takımlar dönüş hazırlığına başlamış, stat boşaltmıştı. Hakemler de otele dönünce, işin gerçek (!) olduğu bir kez daha anlaşıldı.
“ATATÜRK YOKSA BİZ DE YOKUZ”
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un Türkiye Futbol Federasyonu ile yapılan toplantıya ricalar üzerine gittiği öğrenildi. Koç’un, “Ne demek Atatürk yok? Atatürk yoksa Türkiye yok, biz de yokuz, maç da yok” ifadelerini kullandığı bildirildi.
Sarı-lacivertli kulübün başkanının Suudi yetkililere kesinlikle taviz verilmemesini istediği ve hiçbir yaptırımı kabul etmeyeceklerini belirttiği kaydedildi. Koç toplantının yapıldığı otelden ayrılırken de sorulara yanıt vermedi.
ÖZBEK’E ALKIŞLI TEZAHÜRAT
İptal açıklamasının ardından Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, takımın konakladığı otele geldi. Sarı-kırmızılı takımın patronunu bir kaç taraftar karşılarken, Özbek otele alkışlar ve tezahüratlar eşliğinde girdi. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ise otelden ayrılırken kısa bir açıklama yaparken, “Gerekli açıklama yapıldı, geri dönüyoruz” ifadesini kullandı. Koç daha sonra aracına binip havaalanına doğru yola çıktı.
ÖZEL ARAÇLA AYRILDILAR
Sarı-kırmızılılar, kararın ardından kamp yaptığı otelden havalimanına hareket etti. 3 Ocak Çarşamba gününe kadar izinli olan sarı-kırmızılı takımda teknik direktör Okan Buruk oğlu Ali Yiğit ile; futbolcular Muslera ve Icardi ise ailesiyle özel araçla otelden ayrıldı.
Öte yandan bir grup taraftar da otelin önüne gelerek “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” şeklinde tezahürat yaptı.