Şehit Annesi Mükerrem Karagözlü’den Yürek Yakan Feryat
Türkiye’nin günlerdir konuştuğu “çözüm süreci” tartışmaları, toplumun en derin yaralarına dokundu. O yaralardan biri de, evladını vatan uğruna toprağa veren şehit annesi Mükerrem Karagözlü’nün kalbinde yıllardır kanıyor. O acı, bugün yeniden hatırlandı. Karagözlü, gözyaşları içinde yaptığı açıklamada hem devlet büyüklerine hem de millete seslendi.
“Ben oğlumu bu vatan için gönderdim, bayrağımız inmesin, ezanımız susmasın diye. Oğlum gitti, bir daha dönmedi. Evladımın kokusu hâlâ yastığımda, sesi hâlâ kulağımda. Şimdi birileri çıkıp o hainin, o katilin adını mecliste anıyor. Abdullah Öcalan’ın adı bile geçtiğinde yüreğim paramparça oluyor. Oğlumun kanını dökenlerin özgür olması, siyaset konuşması, bu millete ihanettir. Biz anneler bunu asla kabul etmeyiz.”
Şehit annesi Mükerrem Karagözlü, yıllardır her hafta oğlunun mezarını ziyaret ettiğini, orada ettiği dualarla ayakta durduğunu anlattı.
“Ben her hafta oğlumun mezarına gidiyorum. Mezar taşını okşarken gözyaşlarım toprağa karışıyor. Her defasında oğluma söz veriyorum: ‘Senin kanın yerde kalmayacak oğlum.’ Ama şimdi duyduklarım, kalbimi bir kez daha kırıyor. Abdullah Öcalan’ın mecliste olabileceği konuşuluyorsa, ben bu vatanda nasıl huzurla dua ederim? Bu acı bizim canımızı bir kez daha yakıyor.”
Anne Karagözlü, “barış” kavramının yıllardır yanlış kullanıldığını, gerçek barışın ancak adaletle ve vicdanla mümkün olacağını vurguladı:
“Biz anneler barışa karşı değiliz. Ama barış, hainlerle olmaz. Gerçek barış, oğullarımızın kanıyla yoğrulan bu topraklara sadakatle olur. O hainin özgürlüğü ya da siyasete dahil edilmesi değil, adaletin sağlanmasıdır bizim isteğimiz. Oğlumun ruhu huzur bulsun istiyorum, ama bu haberler duyuldukça o mezarda bile rahat edemeyecek.”
Şehit annesi Mükerrem Karagözlü, oğlunun kahramanlıkla dolu hikâyesini anlatırken, sözleriyle herkesi duygulandırdı:
“Oğlum bu vatan için gitti. Daha gençti, hayalleri vardı. Ama ‘anne, vatan sağ olsun’ deyip gitti. Şimdi biri çıkıp da onun katilini özgür kılmaya çalışıyorsa, ben bunu ne vicdanımla ne kalbimle kabul ederim. Benim oğlum kahramandı, o hain ise katil! O kahramanın kanını döken biri, hiçbir zaman kahraman olamaz.”
Oğlu Yasin Hakan Karagözlü de annesinin sözlerine destek vererek, annesinin yaşadığı acının sadece onların değil, bütün Türkiye’nin acısı olduğunu söyledi:
“Annemin her gözyaşı, bir milletin vicdanına düşüyor. Şehit anneleri konuşmazsa, bu ülke sessiz kalır. Abdullah Öcalan gibi birinin mecliste yer alması ya da özgür kalması fikri, bu vatanın temellerini sarsar. Bizim barışımız, onların sustuğu, adaletin konuştuğu gündür.”
Mükerrem Karagözlü, sözlerinin sonunda yetkililere ve tüm Türkiye’ye çağrıda bulundu:
“Biz o günleri unutmadık. Evin kapısı çaldığında o kara haberi getiren askerlerin yüzünü unutmadım. O an, bir annenin kalbinin nasıl durduğunu yaşadım. Şimdi birileri o katilin adını anıyorsa, bilsinler ki biz anneler o günü yeniden yaşıyoruz. Biz affetmeyeceğiz, sadece Allah’a havale ederiz. Ama oğullarımızın ruhunu incitmeyin. O isimleri meclise taşımayın. Bizim yaramız zaten hiç kapanmadı.”
Anne Mükerrem Karagözlü’nün bu yürekten gelen feryadı, sosyal medyada ve halk arasında büyük yankı uyandırdı. Binlerce vatandaş, “Bu sözler sadece bir annenin değil, tüm Türkiye’nin feryadı” yorumlarıyla destek verdi.
Şehit annelerinin sessiz ama güçlü haykırışı, bir kez daha herkese hatırlattı:
Bu vatan, evlatlarını toprağa veren annelerin dualarıyla ayakta duruyor.