“Sen İstemediğin Sürece Seni Kimse Üzemez..”

“Sen istemediğin sürece seni kimse üzemez..” sözü, yüzyıllardır pek çok insan tarafından dile getirilmiş ve üzerinde düşünülmüştür. Bu basit ifadenin ardındaki derin anlam, kişisel gücün ve kontrolün önemini vurgular.

“Sen İstemediğin Sürece Seni Kimse Üzemez..”
Yayınlama: 15.05.2024
A+
A-

“Sen İstemediğin Sürece Seni Kimse Üzemez..”

“Sen istemediğin sürece seni kimse üzemez..” sözü, yüzyıllardır pek çok insan tarafından dile getirilmiş ve üzerinde düşünülmüştür. Bu basit ifadenin ardındaki derin anlam, kişisel gücün ve kontrolün önemini vurgular.

Duygularımız ve düşüncelerimiz üzerinde tam kontrolümüz olmasa da, onlara verdiğimiz tepkileri kontrol edebiliriz. Dışarıdan gelen her olay veya söz bizi üzmek zorunda değildir. Üzgün hissetmeyi seçmek bize kalmıştır.

Bu seçimi yaparken, bizi üzen duruma veya kişiye güç verdiğimizi unutmamak gerekir. Eğer birinin sözleri veya eylemleri bizi üzebiliyorsa, bu onların bize olan gücünden kaynaklanmaktadır.

Peki, kendimizi üzmeden nasıl yaşayabiliriz?

Bilişsel Davranışçı Terapiden Yardım Almak:

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), düşüncelerimiz, duygularımız ve davranışlarımız arasındaki bağlantıyı anlamamıza yardımcı olan bir psikoterapi yöntemidir. BDT’nin temel prensiplerinden biri, düşüncelerimizin duygularımızı ve davranışlarımızı etkilediği fikridir.

Eğer kendimizi üzmeden yaşamak istiyorsak, olumsuz düşünceleri tanımlamayı ve bunları daha gerçekçi ve faydalı düşüncelerle değiştirmeyi öğrenmemiz gerekir. BDT’de kullanılan çeşitli teknikler, bunu yapmamıza yardımcı olabilir.

Örneğin:

  • Olumsuz otomatik düşünceleri tanımlamak: İlk adım, bizi üzen düşüncelerin farkına varmaktır. Bu düşünceler genellikle otomatik ve bilinçdışı bir şekilde ortaya çıkar.
  • Düşüncelerin gerçekliğini sorgulamak: Olumsuz bir düşünceyi tanımladıktan sonra, onun ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulamak önemlidir. Kanıtlar bu düşünceyi destekliyor mu? Alternatif bakış açıları var mı?
  • Daha gerçekçi ve faydalı düşünceler geliştirmek: Olumsuz bir düşüncenin gerçekçi olmadığını belirledikten sonra, onu daha gerçekçi ve faydalı bir düşünceyle değiştirebiliriz. Bu yeni düşünce, daha olumlu duygulara ve davranışlara yol açacaktır.

Dikkatimizi Kontrol Etmek:

Dikkatimizi nereye odakladığımız, duygularımızı ve düşüncelerimizi de etkileyebilir. Olumsuz düşüncelere ve duygulara odaklanırsak, kendimizi daha da üzebiliriz.

Ancak, dikkatimizi olumlu şeylere yönlendirirsek, daha mutlu ve tatmin edici hissedebiliriz. Bunu yapmanın birkaç yolu vardır:

  • Minnettarlık duygusunu geliştirmek: Minnettarlık duygusu, sahip olduğumuz iyi şeylere odaklanmamızı sağlar. Her gün minnettar olduğumuz üç şey yazmak gibi basit bir egzersiz bile ruh halimizi iyileştirebilir.
  • Şimdiki ana odaklanmak: Geçmişe veya geleceğe takılıp kalmak yerine, şimdiki ana odaklanmak önemlidir. Bunu yapmak için meditasyon veya yoga gibi farkındalık egzersizleri yapabiliriz.
  • Olumlu insanlarla vakit geçirmek: Etrafımızdaki insanların duygularımızı ve düşüncelerimizi etkilediği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Olumlu ve destekleyici insanlarla vakit geçirmek, kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olabilir.

Kendine Şefkat Göstermek:

Kendine şefkat, kendine karşı nazik ve anlayışlı olma pratiğidir. Kendimizi eleştirmek ve hatalarımıza odaklanmak yerine, kendimizi affetmeyi ve kendimize sevgiyle yaklaşmayı öğrenmeliyiz.

Kendine şefkat göstermenin birçok yolu vardır:

  • Kendine karşı nazik sözler kullanmak: Kendimizi eleştirirken kullandığımız gibi sert sözler yerine, kendimize karşı nazik ve motive edici sözler kullanabiliriz.
  • Hatalarımızdan ders çıkarmak: Hatalarımızdan ders çıkarmak önemlidir, ancak hatalarımız için kendimizi cezalandırmak zorunda
  • Hatalarımız için kendimizi cezalandırmamak: Hatalarımızdan ders çıkarmak önemlidir, ancak hatalarımız için kendimizi cezalandırmak zorunda değiliz. Herkes hata yapar ve bu hatalar bizi daha az değerli yapmaz.
  • Kendini affetmeyi öğrenmek: Geçmişte yaptığımız hatalar için kendimizi affetmek önemlidir. Geçmişi değiştiremeyiz, ancak ondan ders çıkarabilir ve geleceğe daha olumlu bir bakış açısıyla ilerleyebiliriz.

Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı Uygulamak:

Sağlıklı bir yaşam tarzı, hem bedenimiz hem de ruhumuz için önemlidir. Yeterince uyumak, sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak, stresi azaltmamıza, ruh halimizi iyileştirmemize ve kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olabilir.

Profesyonel Yardım Almaktan Çekinmemek:

Bazen, kendi başımıza başa çıkmakta zorlandığımız zorluklar yaşayabiliriz. Bu gibi durumlarda, profesyonel yardım almaktan çekinmemek önemlidir. Bir terapist veya danışman, bize duygularımızı ve düşüncelerimizi anlamanın yanı sıra, daha sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirmemize yardımcı olabilir.

Bu yazıyı okurken:

  • Kendi hayatınızda sizi üzen şeyleri düşünün.
  • Bu durumlara nasıl tepki verdiğinizi analiz edin.
  • Kendinizi üzmeden nasıl yaşayabileceğiniz konusunda adımlar atın.

Unutmayın: Sen istemediğin sürece seni kimse üzemez. Bu güce sen sahipsin…

Öğr.Gör.Gurbet ALTAY

Toplumsal Gelişim ve İletişim Uzmanı

www.gurbetaltay.com

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.